Alanya’da yine yaya kaldık.
Maç öncesinde bu maçın zorluk derecesine dikkat çekmiş, işimizin kolay olmadığını belirtmiştim.
Nitekim de korktuğumuz başımıza geldi ve sahadan boynu bükük ayrıldık.
Bu yenilgi, ders niteliğinde oldu, bakın buranın altını çizelim ve ilerleyen zamanlarda neler yapmamız gerektiğini ve neler yapabileceğimizi hatasıyla, doğrusuyla görelim. Bu detaya birazdan değineceğim…
İlk kez Kayserispor’u yeni transferlerin bir kısmının oynamasıyla birlikte canlı bir şekilde izlemek nasip oldu.
Alanyaspor’un gücü belli, kadro yapıları oturmuş, son 4 yıldır aynı kadroyu bozmamış, sürekli daha yetenekli oyuncuları takıma kazandırarak, Avrupa’ya oynayan bir takım ile oynadık, onların kazanması muhtemel olan bir maçtı; fakat galip de gelebilirdik, başarılı olamadık ya da olmak istemedik.
Gelin hep birlikte karşılaşmayı değerlendirelim.
Öncelikle Bayram Bektaş üzerinden maça bakalım, hoca oynaması muhtemel kadroyu sahaya sürmedi, sürpriz isimlere şans verdi, takımı çalıştıran o, illa ki kendine göre doğrularda vardır elbet…
Ligin ilk haftasında Kasımpaşa’yı yendiysek; bu galibiyet Bayram Bektaş’a yazılı, ama hoca özellikle ve özellikle Zoran Kvrzic’i kesmesini bana kimse anlatamaz.
Futbol adil bir oyun olmalı, formayı kim hak ediyorsa ona şans vermeli, bu kuralı ne kadar yerinde doğru bir şekilde uygularsanız, başarı da kendiliğinden gelir.
Zoran Kvrzic, Kasımpaşa maçının en iyi adamı olarak dikkat çekti ve galibiyeti getiren golü de kaydetti.
Hangi mantıkla bu oyuncuyu yedeğe çekersiniz, bunu Bayram Bektaş hocaya sormak isterim?
Galip kadro bozulmaz ve aksayan yerlerde rotasyona gidersiniz; Kasımpaşa galibiyetinden sonra baktığımızda bir çok değişiklik oldu.
Gidip gitmeyeceği belli olmayan, kiralanması yılan hikayesine dönen Uzodimma’nın sağ kanatta oynamasını hayretler içinde izledim, hoca baktı olmadı, Muğdat ile yer değiştirdi, yine olmadı, oranın asıl adamı Zoran Kvrzic’tir, inşallah hoca bunu görmüştür, bir daha bu hataya düşmez…
Diğer yandan Yaw Ackah ile maça başlamak da hocaya eksi yazdırdı, Bayram hoca hatasını anladı ve ikinci yarıda oyuncu değişikliğine gitti, hataya anlamış olması güzel, ama illaki ikinci yarıyı beklemesine gerek yoktu.
Yaw Ackah, kumaşı iyi olan bir oyuncu, ama hazır değil, zamanla yavaş yavaş oynatılarak, kazanılabilir…
Diğer yandan Joseph Attamah’ın da stoperde verim alınamadığını gördük, ikinci golde de hatasını tüm Türkiye gördü.
Stoperde Sapunaru dururken; Attamah’a şans verilmesi kumardı ve o kumarı kaybettik.
Zoran Kvrzic gibi Crıstıan Sapunaru’nun da yedeğe çekilmesi başlı başına hata oldu.
Sapunaru’nun hafif sakatlığı söz konusu, fakat Oğuzhan Çapar dururken, asıl mevkisi orta saha olan Attamah’ın oynaması sırıttı ve belki de maçı döndürebilirdik, ama iş işken geçti. Ne olursa olsun, Sapunaru’dan vazgeçilmemeli.
Attamah’ın yerine, Sapunaru oynasaydı, en kötü beraberlik ile Alanya’dan dönebilirdik.
Orta alanda Gustavo Campanharo’nun yine kusursuz, etkili futbolunu izledik, ama yanında Yaw Ackah’ın etkisiz futbolu gün gibi ortaya çıktı.
Dimitrios Kolovetsios’un, son derece nokta bir transfer olduğunu gördük, Sapunaru ile birlikte çok iş yapar, Lung’a da daha az iş düşer. Yunan stoper, kalitesini maç boyunca gösterdi ve ilerleyen zamanlarda formayı kimseye bırakmayacağını tescilledi.
Muğdat, Hasan Hüseyin ve Lopes’in de tutuk olduğunu gördük, bu oyuncularda bekleneni veremedi, en azından daha çok koşup, mücadele edebilirlerdi…
Aaron Lennon’un da yine hazır olmadığını gördük, ama çok iyi bir transfer, kendini bulur ve form tutarsa, Kayserispor’u uçurur, bunu da yazalım bir köşeye…
Wilfried Kanga, Kayserispor’un aradığı yabancı golcü değil, en azından bu maçta öyle göründü, zamanla daha iyi olur, kolay değil bir anda kendini göstersin, oynadıkça daha iyi olur, ama yabancı golcü şart!
Kanga, henüz 22 yaşında ve kumaşı iyi olan bir golcü, yeterli beslenemedi ve az pozisyona girdi, girdiklerinde de son vuruşlarda etkisiz kaldı, ilerleyen zamanlarda iyi bir yedek olur.
Bayram Bektaş hocanın maçın ikinci yarısındaki iki İlhan değişikliği son derece yerindeydi, özellikle İlhan Depe’Nin oyuna girmesiyle birlikte üst üste ataklar yaptık ve akabinde pozisyonlar bulduk, İlhan Depe ile maça başlamanın daha mantıklı olduğunu da gördük.
İlhan Parlak’ın da yine tecrübesiyle oyuna girdikten sonra çabası pozitif etki oluşturdu, ama o da uyumsuz, eksikleri var, zamanla daha iyi olur…
Pedro, Manzala ve Avramoski gibi isimlerin bu maçta sakatlıklarından ve tam olarak hazır olmadıklarından ötürü oynamadığını belirterek, yazıma devam ediyorum.
Pedro, eğer oynasaydı, şu an başka şeyleri konuşuyor olabilirdik, ama elimizdeki mevcut şartlardan dolayı acemiliğimizin kurbanı olduk.
Bayram hocaya bu yenilgiyi yazmak erken olur, lakin eğer ders çıkarırsa ve takımın gidişatı güzel.
Emre Demir hamlesi yine son derece yanlıştı, 2-0 geriye düşen bir takımda Emre’nin girmesi nasıl bir mantık, sormak isterim?
Hemen hemen tüm takımı değerlendirdik, ama Lung’a da işaret edecek olursak, yapmaması gereken iki hatayı yaptı ve 2-0 geriye düştük.
Hafta içinde ‘Alanyaspor’a dikkat’ başlıklı bir yazı yazmıştım.
Alanyaspor’un en etkili iki silahıyla vurulduk.
Efecan Karaca ve Adam Fernando Bareiro Gamarra…
Efecan’a karşı sıfır önlem ile maça çıktık, göstere göstere geldiler ve sonuca gittiler, bu tarz oyunculara karşı özel önlem alınsaydı, çok iyi olurdu.
Fernando Bareiro’ya gelecek olursak, yine maç öncesinde çok etkili bir silah olduğunu yazdık, Sivasspor maçında kalitesini konuşturdu ve golünü attı, bize karşı da attığı iki golle takımına 3 puan kazandırdı. Adam’a da özel önlem alınmaması yanlıştı.
Fernando Bareiro ile Wilfried Kanga’yı yan yana koyacak olursak, transferde gücümüz de ortaya çıkıyor.
Bu maddi imkansızlıklardan da kaynaklı, ama iyi bir scout ekibimiz yok, hatta hiç yok.
Lig devam ederken, bile oyuncu izlenebilir, Alanyaspor’un da zaten başarı sırrı bu, çok iyi bir scout ekipleri var, model olarak, alınabilir…
Sonuç itibariyle çok yazılacak şey var, ama bu kadarı yeterli, hafta içinde detaylara da girmek mümkün…
Bayram Bektaş’ın, Sivasspor – Aytemiz Alanyaspor maçını izlediğini anlamak mümkün, ama hocamızın Kayserispor’u yani kendi takımını izlemediği aşikar.
Rakip analizi illa ki yapılmalı, ama kendi takımınızı da izlerseniz, çok daha iyi olur.
Burada Bayram hocaya çok yüklenmemek gerekiyor, henüz erken, ama her daim dedim, testi kırıldıktan sonra yazmanın da bir anlamı kalmıyor.
Bayram Bektaş samimi, genç, dürüst ve başarılı bir hoca…
Eleştirilere kulak vermeli, Sivasspor’un Alanyaspor maçında yakaladığı fırsatları görmüştür, ama takımına uygulatamadı.
Bu da oyuncu kalitesinden de kaynaklı bir durum ihtimali yüksek.
Her zaman dedim, demeye de devam edeceğim, eğer benim sloganımı uygularsak, her işte başarı gelir.
‘Hep birlikte yapalım, ben değil biz olalım”
İnşallah, bu yenilgi yazımın başında da belirttim, ders niteliği olur.
Çok güçlü bir takım ile oynadık, hazırlık maçı mantığı ile bakar, hata ve eksiklerimizi görürsek, bu takım çok can yakar.
Ama, kesinlikle forma adaleti ve forvet oyuncu şartıyla, hoşça kalın.