Erkan Şeref

TEFEKKÜR

Erkan Şeref

Te­fek­kür,düşünmek ve hatırlamak anlamındaki fikr kökünden türemiştir. Evet düşünmek, fikretmek, hatırlamak, anımsamak anlamına gelen tefekkür kelimesi çok önemli bir kavramdır insan için . İnsanı belki de diğer varlıklardan ayıran en önemli kavramlardan biridir. İnsan her gördüğü olaydan, manzaradan, durumdan etkilenen düşünen ve sonuç çıkarmaya çalışan bir yapıya sahiptir bu da bize gösteriyor ki insan yaratılış gereği olarak fıtrî bir şekilde tefekküre meyyal bir yapısı vardır .Doğuştan gelen bir tefekkür kabiliyetine sahibiz .İnsan olarak bize verilen bu kabiliyeti geliştirmek mükemmel bir hale getirmek bizim elimizde .

Osmanlıcada manay-ı harfi ve manay-ı ismi olarak iki kelime grubu vardır .Karşılaştığımız güzel bir gül çiçeğine baktığımızda ne güzel bir çiçek dememiz manay-ı ismiyle bakmaktır. O gül çiçeğine ne kadar güzel yaratılmış diyebilmek o güzel çiçeğin arkasındaki sanatkârı görebilmek manay-ı harfiyle bakmaktır.

Tefekkür fikretmek demiştik, fikretmek içinde güzel ve etkili düşüncenin olması gerekir burada okumak, okuduğunu anlamak ,anladığını yaşamında gösterebilmek sanatı ortaya çıkmakta biz buna eğitim diyoruz .Ruhumuzu ,bedenimizi eğitmek. Bu da ilim ve irfanla olacaktır.

“Beşikten mezara kadar ilim “

Peygamberimizin (A.S.M) dediği gibi ölene kadar ilim bu sayede insandaki kabiliyetleri  en son seviyesine kadar inkişaf eder. İlahi bir lütufla  Cennete lâyık bir hal kesbeder.

Hadîs-i şerifte” Bazen bir saat tefekkür, bir sene ibadet hükmüne geçer" buradan da anlıyoruz ki ibadetin derecesini artıran iman ve ihlas sırrıdır. İman ve ihlâsın derecesini de tefekkür artırmaktadır.

 Bizler hayatımızın en önemli zenginliklerinden biri olan bu tefekkür kavramını unuttuk  okumayarak ,düşünmeyerek, fikretmeyerek unuttuk ,zamanla önemsizleştirdik. Bunun sonucu olarak da başka fikirlerin kölesi haline geldik. Başkası bizim yerine düşünsün haline geldik .Medeniyetimiz bizi düşünmeye fikretmeye yönlendirir hiç bir hatırlatıcı olmasa da bizler vicdan ve kainatla yaratıcımızı bulur ve ona iman ve ibadet edebiliriz . Teşekkürümüzü yapabilmekte ilim ve irfanla olacaktır. Bu yüzden ilk gelen ayetimiz OKU emriyle gelmiştir. Kainatı okumak, Kur ‘an ı Kerimi okumak varlıkları ve gayelerini okumak, yaratılış gayesini okumak, insanları okumak tefekkürle olacaktır.

Tefekküre dalmak etkili ve derin düşünmek anlamına gelir.

Buna da etkili ve derin bir şekilde okumakla başlayabiliriz.

“Senin hayatının âyinesinde temessül eden Şems-i Ezelî'nin envârını hissedip sevmektir. Zîşuur olarak ona şevk göstermektir. Onun muhabbetiyle kendinden geçmektir. Kalbin göz bebeğinde aks-i nurunu yerleştirmektir. “

Sözler – 129

Kalbin gözbebeğinde aks i nurunu yerleştirmek her şeyden her hadiseden Onu görebilmektir tefekkür . Tefekkür denizinde gezdirecek o kadar çok eserlerimiz var ki, bizlere seçmek ve okumak vazifesi düşüyor. Bu şekilde bir kainat yolcusu olmuş oluruz .

Yazarın Diğer Yazıları