Beyhan Asma

RUS-UKRAYNA ZİRVESİ

Beyhan Asma

Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için gerçekleştirilen tarihi zirvelerin 6 ayağı Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşmiş oldu. Zirve sonrası ilk açıklama ise Ukrayna heyeti tarafından yapılması ile Ukrayna heyeti "2 hafta içinde görüşmeleri devam ettireceğiz. Güvenlik garantileri sağlanırsa nötr statüye geçeriz. Anlaşmada hiçbir şey AB’ye girmeye engel olmayacak. Türkiye dahil birçok ülkeyi garantör olarak görmek istiyoruz." açıklamasını yapmış olması yanında Rusya tarafı "Bazı maddelerde uzlaşıldı" demiş olması zirvenin olumlu olduğunu gösterir. Haftalardır Belarus'ta yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedilmemişti. Rusya, bu görüşme sonrası ise Kiev ve Çernihiv bölgelerinde askeri operasyonlarını büyük oranda azaltacağını açıklaması Ukrayna da NATO'ya üye olmama ve askeri anlamda tarafsız kalma sözü vermesi Kırım ve Donbas'ın statüsünü ilk aşamada bir kenara bırakabileceğini açıklamış olması zirveye yeni olumlu bir anlam daha kazandırdı. Peki Türkiye'nin görüşmelerde nasıl bir rolü oldu? Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakınlığıyla bilinen Rus milyarder Roman Abromoviç neden görüşmelere katıldı?

Bekleyen sorular oldu. Türkiye'den yetkililer Ukraynalı mevkidaşlarıyla görüşürken hem Rusya'nın asıl hedefine ulaştığını ve ateşkese yakın olabileceğini iletmesi, hem de Batı'dan beklediği "uçuşa yasak bölge" gibi destek adımlarının gelmeyeceğini hatırlatmış olması anlamlı bu anlamda .Rus yönetimi de bu desteğin gelmemiş olmasının Ukrayna halkının Batı'ya olan güvenini bir nebze kırmış olabileceğini düşündürüyor. Aslında İki taraf da "Zafer kazandık" diyebileceği bir metin arayışına girmiş oldu. Ukraynalı yetkililer bu aşamada Türkiye'den kırmızı çizgiler konusunda tıkanıklık olursa, kişisel ilişkilerin kullanılması ve bunların aşılması için "danışabilecekleri" şekilde devreye girmesini önerse de bu öneriye Moskova da sıcak baktı. Böylece Türk hükümeti, görüşmeler için güvenli altyapı sağlayan ülke olmanın yanı sıra gerektiğinde "kolaylaştırıcılık" desteği de verdi ancak maddelerin içeriğine müdahil olmaması diplomatik başarıdır. Bu zorlu konular arasında Rusça'nın Ukrayna'da resmi dil olarak kabul edilmesi ve Donbas'ta tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki bölgenin statüsü de vardı. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajları hem Rus hem de Ukrayna heyetinden alkış aldı. Toplantının açılışının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılması barışa verilen önemin göstergesidir. Hükümetimiz bu sürece destek vermekten büyük bir memnuniyet duymuştur. En öncelikli konu her iki taraf arasında bir an önce ateşkesin sağlanmasıdır. Taraflar arasında yakınlaşmanın arttığı da bir gerçek. Bu savaş artık durmalıdır. Bundan sonraki süreçte her iki ülkenin dışişleri bakanlarının bir araya gelerek anlaşmaya son şeklini vermesi gerekir. Görüşmelerde diğer hususların yanı sıra insani yardım ve insani koridorların açılmasını da ele almak hükemetimizin göstermiş olduğu büyük başarıdır. Bu zirve Türk hükümetine duyulan güvenin ve sorumluluğun bir  bilincindir, akan kanın durdurulması ve kalıcı bir barışın sağlanması için uluslararası toplumla uyumlu şekilde çabalar gösterilmektedir. Elbette ki, Türkiye'nin öncülüğünde gerçekleşen barış müzakereleri, dünyanın gündemine oturdu. İlk olarak Belarus'ta bir araya gelen Rusya ve Ukrayna heyetlerinin bu görüşmelerinden sonuç çıkmazken Türkiye'nin devreye girmesiyle müzakerelerde önemli ilerlemeler kaydetmiş oldu. Cumhurbaşkan Erdoğan'ın, müzakerelerin açılışında verdiği barış mesajları dünya gündemine otururken masadan ilk kez ilerleme çıktı. Batı'nın yapamadığını yapan Türkiye, krizde arabulucu rolünü üstlenerek barışa giden yolun mimarı oldu. Başarılı bir diplomasi trafiği yürüten Türkiye'nin küresel siyasetteki yeni rolü ise birbiri ardına analizlere konu oldu.İngiliz The Guardian gazetesi, çarpıcı bir analiz yayınladı. Türkiye'nin tarafları bir araya getirmekte başarısız olan Batılı devletlerin arasından sıyrılarak zafere ulaştığını aktaran The Guardian, "Türkiye diplomasisinin prestiji arttı" ifadelerini kullandı.Patrick Wintour imzalı analizde, "Türkiye oldukça ilginç bir pozisyonda. Türkiye bir NATO üyesi ve bu doğrultuda Ukrayna'ya silah sağlamaya devam ediyor fakat aynı zamanda Rusya'ya uygulanan yaptırımlara katılmıyor ve salı günkü toplantıda da görüldüğü gibi her iki ülke tarafından büyük bir saygı görüyor" cümlelerine yer verildi. Başkan Erdoğan'ın öncülüğünde İstanbul'da gerçekleşen barış görüşmelerinde daha önce hiç elde edilmeyen bir ilerleme kaydedildiğini hatırlatıldığı analizde, "Kısaca söylemek gerekirse barış görüşmelerinin etkisi sadece savaşanlar arasında değil, dünya geneline etkisi olacak" yorumu yapıldı.Türkiye'nin başarılı bir denge politikasının uygulayıcısı olduğunun belirtildiği analizde, Türkiye'nin Ukrayna gibi ülkeler için de bir rol model olabileceği ifadeleri yer aldı.

Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle taraf seçmeye zorlandığını ancak başarılı bir politika izleyerek böyle bir açmaza girmediğinin vurgulandığı analizde, başarılı bir diplomatik trafiği yürüten Türkiye'nin barışa ön ayak olduğuna yer verildi. Analizde ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un savaşın başından bu yana defalarca Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ancak sonuca ulaşamadığını, iki tarafı bir araya getirenin Tük diplomasisi olduğuna dikkat çekildi.The Guardian'ın yankı uyandıran analizinde kullanılan ifadelerin bir benzeri de Fransız basınında yer aldı. Fransa'nın yanı sıra tüm ve Avrupa Birliği ülkelerinin diplomatik nüfuzunu kaybetmeye başladığının belirtildiği yazıda, Türkiye'nin coğrafi konumu sayesinde göz ardı edilmeyen bir role sahip olduğu kaydedildi.Türkiye ile Rusya arasında, TürkAkım gibi projelerin de varlığıyla güçlü ekonomik bağlar olduğunu belirten analiz, Başkan Erdoğan ile Zelenskiy arasındaki diyaloğa da dikkat çekti. "Türkiye örneği, hem NATO üyesi olmanın, hem de Ukrayna ve Rusya gibi savaş halindeki ülkelerle güçlü ilişkiler kurmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Aslında, Fransa bu arabuluculuk rolünde uzun süre bulunuyordu." İfadeleriyle Türkiye'nin başarısını bir kez daha gözler önüne serdi.

Yazarın Diğer Yazıları