in’den dünyaya yayılan koronavirüsü tüm Ülke’leri tehdit ederken, olayın birde görünmeyen yüzü var.
Uygur toplama kampları da tehdit altında, ailelerde tedirgin bekleyiş sürüyor.
Urumçi’de de görülen koronavirüsün, sayısı 200’ün üzerinde olan toplama kamplarına sıçrayıp sıçramadığı buralardan dışarıya haber sızmadığı için bilinmiyor.
Oldukça kalabalık olan bu kamplarda Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre 1 milyondan fazla Uygur tutuluyor.
Uygur diasporasının açıklamasına göre ise kamplarda 1.8 milyon ile 3 milyon arasında kişi zorla tutuluyor.
Yaşanan trajediyi ailelerden biri şöyle açıklıyor;
4 çocuklu bir Uygur ailesinin en küçük çocuğu olan Sedef Tarım’ın tüm kardeşleri şu anda Çin’deki toplama kamplarında.
"İnsanlar kamplarda ölecek ve nedeninin virüs olduğunu söyleyecekler"
Ablasının 2017’de ikinci defa kampa alındığını söyleyen Tarım, o günden bu yana ne ablasından ne de diğer iki ağabeyinden haber alamadığını söylüyor.
Tarım da kamplarda koronavirüsle ilgili hiçbir önlem alınmayacağını düşünüyor. Bu da kardeşleriyle ilgili endişelerini arttırıyor.
“Koronavirüs kamplara ulaşırsa Çin devleti hiç de rahatsız olmayacak” diyen Sedef Tarım, “İnsanlar ölecek ve ölüm nedeninin sadece virüs olduğunu söyleyecekler” dedi.
Uygurlu kardeşlerimiz uzun yıllardan beri Çin’in zulüm ve asimilasyon politikaları nedeniyle mağdur durumda yaşarken, birde coronavirüsü tehdidiyle karşı karşıyalar.
Türk Devleti olarak uygurlu kardeşlerimizin yaşadığı sıkıntıları Dünya gündemine ivedi olarak taşımamız gerekiyor.
Peki coronavirisü konusunda Devlet olarak ne gibi önlem alıyoruz ?
Toplum bu konuda ne kadar bilinçli?
Çin’den gelen ithal ürünlerin kontrolü nasıl sağlanacak?
Yoksa Çin’le olan ithalatımızın bir süreliğine dondurulması gerekir mi ?
Gerçekten üzerinde önemle durulması gereken sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz.
Allah herkese kolaylık versin...