Tomarza'da tarih yatıyor! Bu mekan keşfedilmeyi bekliyor

Tomarza'nın bir mahallesinde bulunan Roma dönemine ait lahitler dikkat çekerken aynı zamanda keşfedilmeyi bekliyor. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in bülteninde..

Tomarza'da tarih yatıyor! Bu mekan keşfedilmeyi bekliyor

Değişik medeniyetler ev sahipliği yapan Kayseri, sadece merkezde değil, ilçelerinde de tarihi eser kalıntıları ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Tomarza'da tarih yatıyor! bu mekan keşfedilmeyi bekliyor

Tomarza’nın Kömür Köyü sınırları içerisinde yer alan üç taşların bölgenin Roma dönemine ait bir lahit atölyesi olduğu tahmin ediliyor. Kömür Köyü lahit atölyesinin 100 metre uzağında ovalık alanda üç tam, üç kırık toplam altı parça lahiti dikkat çekiyor. Üç tam lahdin uzunluğu 190 santimetre tekne genişliği 90 santimetre, boyları ise 2 metre olduğu görülüyor. Tekne kısımları dikdörtgen prizma formlu ve sade olurken, kapak kısmı yarım silindir ve kırma çatı şeklinde tasarlandı. Kapak kısmının üzerinde yer alan dikdörtgen formlu açıklığın ruh deliği olarak tasarlandığı düşünülüyor.

TOMARZA MEZAR ANITLARI

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneleri sayfasından alınan bilgiye göre şu ifadelere yer veriliyor:

“Lahitler, ölü gömme geleneklerine paralel olarak gelişmiş bir mezar tipidir. “Küçük mezar evler” olarak da tanımlanan lahitler, 2– 3 m uzunluğunda “bütün cesedi koruyucu kaplar” olarak adlandırılır. Yunanca’da “et yiyici” anlamına gelmektedir. Lahitin Homeros’da “soros ya da larnaks” olarak geçtiği görülür. Lahit olarak kullanılan başka bir sözcük de, “teke” dir. Lahit “eski çağlarda içine ölü yerleştirilen pişmiş toprak, taş, ağaç ya da mermerden yapılmış özel sandukadır”.

Kömür köyü Lahit Atölyesi’nin 100 m uzağında ovalık alanda üç tam, bir kırık toplam dört parça lahit dikkati çeker. Üç tam lahdin uzunluğu 190 cm, tekne genişliği 90 cm, boyları 2 m’dir. Tekne kısımları dikdörtgen, prizma formlu ve sadedir. Kapak kısmı yarım silindir ve kırma çatı şeklinde tasarlanmıştır. Kapak kısmının üzerinde yer alan dikdörtgen formlu açıklığın, ruh deliği olarak tasarlandığı düşünülmektedir.

KURUBEL KİTABESİ

Tomarza’nın Arslantaş köyü yakınlarında bulunan Geç–Hititler zamanına ait hiyeroglif yazıtlı kitabenin 1906 yılında Grothe tarafından ya da 1907 yılında Jerphanion’un gezisinde bulunduğu söylenmektedir. Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde olan kitabe, M.Ö. VIII. – IX. Yüzyıla tarihlenmiş olup, çevirisi yapılmamıştır.”