İYİ Parti'den Bir İstifa Daha!

İYİ Parti'nin 5. Olağanüstü Kurultayı'nda yapılan oylamayla Müsavat Dervişoğlu partinin yeni Genel Başkanı oldu. Genel Başkanın belli olmasının ardından İYİ Parti Kayseri İl Başkanı M. Sebati Ataman istifa ettiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Ataman'ın açıklamasının ardından bir istifa daha geldi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberinde…

İYİ Parti'den Bir İstifa Daha!

31 Mart yerel seçimlerinde başarısız olan İYİ Parti’de genel başkan Meral Akşener, görevi bırakacağını açıklayarak olağanüstü kongre kararı almıştı. İYİ Parti’nin dün yapılan kongresinde genel başkan adayları arasında en çok oyu alan Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti’nin 2. Genel başkanı seçildi. Başkan’ın açıklanmasının ardından Kayseri’de istifalar başladı.

Genel Başkanlık seçimlerinin ardından İYİ Parti Kayseri’den gelen istifa herkesi şaşırttı. İYİ Parti’nin İl Başkanlığı görevinde bulunan ve milletvekilliği seçimlerinde listede yer alan M. Sebati Ataman istifa ettiğini sosyal medya hesabından duyurdu. 

Ataman’ın istifasından sonra İYİ Parti Kayseri Milletvekili adayı ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hasan Mert Çakmak istifasını duyurdu.

İYİ Parti'den Bir İstifa Daha!

Çakmak istifasında şu sözlere yer verdi; ‘2018 yılının başlarında, Türkiye siyaset sahnesinde yeni bir umut olarak doğan İYİ Parti, pek çok vatandaşın ve siyasi figürün ilgisini çekmişti. Ben de Hasan Mert Çakmak olarak, bu umut verici başlangıcın bir parçası olma niyetiyle, partimize katıldım ve o günden bu yana çeşitli görevler bulundum. Ancak bugün, üzülerek belirtmeliyim ki, İYİ Parti'nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti'den istifa etme kararı aldım. İYİ Parti, kurulduğu ilk günlerde, liyakate dayalı bir yönetim anlayışı ve kutuplaşmayı aşma hedefi ile yola çıkmıştı. Ancak zamanla, bu hedeflerin geride kaldığını, partinin yönetim kademesinde liyakatten ziyade farklı önceliklerin belirleyici olduğunu üzülerek gözlemledim. Türkiye'nin içinde bulunduğu zorlu süreçte, halkımızın umudunu canlı tutacak, adaletli ve kapsayıcı bir siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu bağlamda, İYİ Parti'nin maalesef bu beklentilere cevap vermekten giderek uzaklaştığı kanaatindeyim.
 Görev yaptığım süre zarfında, partimizin ve ülkemizin geleceği için samimi çabalar sarf ettim. Ancak, parti içinde yaşanan bir takım gelişmeler ve karşılaştığımız liyakatsizlik problemleri, düşüncelerimde ciddi bir revizyon yapmamı gerektirdi. İYİ Parti'nin ilk kuruluş felsefesinden ve amaçlarından sapma eğiliminde olduğunu görmek, benim için derin bir hayal kırıklığı oldu. Sonuç olarak, bu kararı almamın temelinde yatan ana sebep, İYİ Parti'nin özünden ve milletimiz için taşıdığı umuttan uzaklaşmasıdır. Bir siyasetçi olarak, halkımıza hizmet etme misyonumun, şahsımın ve partimizin çıkarlarından önce gelmesi gerektiğine olan inancımı sürdürüyorum. Bu nedenle, bu ayrılık kararı, hem kişisel ilkelerime hem de ülkem için taşıdığım umuda olan bağlılığımın bir yansımasıdır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatleri doğrultusunda, liyakat ve adaleti ön planda tutan, kapsayıcı ve birleştirici bir siyaset anlayışını savunmaya devam edeceğim. ‘