CHP'nin trollerine rağmen

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, sığınmacılar ve göçmenlerle ilgili çok konuşulan sözlerine dair, 'CHP'nin trolleri ayağa kalksa da içimdeki insan sevgisini dile getirmekten geri durmayacağım.' dedi.

CHP'nin trollerine rağmen

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, 11 radyonun ortak yayınladığı 'Şehrin Gündemi' adlı programda, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti (KGC) Başkanı Metin Kösedağ'ın sorularını yanıtladı.

"HALÂ AYNI ŞEYLERİ DÜŞÜNÜYORUM"

Birkaç gün önce katıldığı bir televizyon programında Suriyeli mültecilerle ilgili fikrinin sorulması üzerine, "Kayseri sanayiini mülteciler ayakta tutuyor." sözleri muhalefet partileri tarafından çokça eleştirilen Özhaseki, konuyla ilgili düşüncelerinin değişmediğini söyledi. Özhaseki, "Konuyla ilgili hiçbir fikrim değişmedi. Bugün de aynı şeyleri söyleyeceğim. Sosyal medyada bana linç kampanyası başlatanlara daha başka şeyler söylemek istiyorum ama sakince ne anlatmak istediğimi burada ifade edeceğim. Babasının adı Hafız olan Esed ve oğlunun yapmış oldukları vatandaşın zulümleri arşa ulaştı. Kendi insanını öldürmekten, katletmekten geri durmayan bir ortam var orada. Görünüşleri medenî gibi ama hiçbir insana yakışmayacak, utanılacak lider tablosu ortaua koyuyor. Birçok mazlum oradaki zulümden dolayı dağlara kaçıyor, evlerini terk ediyor. Benim de bizzat yakınen dinlediğim ailelerden, Esed'in zalim askerlerinin gittiği köylerde çocuklara nasıl zulüm yaptıklarını biliyorum. O insanların kimi civar ülkelere, kimi Ürdün'e, kimi Türkiye'ye geldi. Burada tavrımız ne olmalı? Önce işin insanî boyutuna bakalım. Biz insanız, Allah'ın emeri sadece insana değil, tüm canlılara şefkatle yaklaşmak. Müslüman olarak zorda kalmış, sınır otesine kaçmış gariban insanlara kapılarımızı kapatmak olmaz. Türkiye de böyle yaptı ve 3 buçuk milyon civarında mülteciye kapılarını açtı. Bunların bir kısmı Türkiye'de kaldı, bir kısmı da başka ülkelere gitti. Bu işin ilk dillenmesi Bolu'da bir belediye başkanının, mültecilere suyu 10 misline vermek gibi bir faşistçe söylemiyle oldu. Böyle yaparsanız ben de bunu sorarım: dün sosyalist enternasyonale girmek için müracaat eden CHP mensupları, uluslararası insan haklarından bahsedenler, aynı zamanda hümanizm gibi, insan sevgisi gibi kavramları dillerinden düşürmeyen CHP'liler böyle bir söylem karşısında ne düşünüyorlar, bu ne çelişkidir? İnsanların tüylerinin diken diken olması lazım. Bu insanlara karşı suyu bile haram görüyorsanız Fransa'da mültecilere su yerine ceza yazalım diyen Cumhurbaşkanından ne farkınız kalır? İşte ben de bunları dile getirdim, bugün de aynı şeyleri söylüyorum. CHP'nin trolleri ayağa kalksa da, içimdeki insan sevgisini dile getirmekten geri durmayacağım." diye konuştu.

"ANADOLU SON YÜZYILIN MAZLUMLARININ SIĞINMA COĞRAFYASI"

Anadolu'nun tarihten bu yana mazlumların sığındığı bir coğrafya olduğunun altını çizen Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ailelerin birçoğunun durumu orada belki iyiydi ama şimdi muhtaç durumdalar. Afedersiniz; hayvanlarla ilgili bir sürü merhamet duygularını yoğun bir şekilde gösteren insanları görünce içimden helal olsun diyorum. Kedinin, köpeğin hakkını takip ediyorlar diyorum ve çok hoşuma gidiyor ama insan olduğu, garip fakir, fukara, eşi şehit edilmiş geride kalan kız çocukları bir yere sığındığı zaman neden bunların karşısında merhametsiz oluruz anlamıyorum. Yarın bunları tarih yazacak. Anadolu coğrafyası son yüzyılın mazlumlarının sığınma coğrafyasıdır. Balkanlarda darda kalanlar, Çerkes kardeşlerimiz, İran'dan ve alttaki Arap Cumhurietlerinden daralan bunalan insanlar buraya gelmedi mi? Biz onlarla etle tırnak gibi olduk, cumhuriyeti kurduk. Şimdi de mazlum insanlar üzerinden ırkçılık yapmak insan onuruna yakışmaz."

"HEPSİ SUÇLU DEĞİL, AĞIR İŞLERİ MÜLTECİLER KABUL EDİYOR"

Sığınmacıların ya da göçmenlerin hepsinin kriminal ya da potansiyel suçlu olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Özhaseki, "Bu insanların içinde yüksek tahsilliler de var. Bizim kendi işletmemizde Arapça bildiği için, dilleri olduğu için dış ticaret departmanında çalışanlar var. Çoğunluğu da sanayide çalışıyor. Beni bugün Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı aradı. Orada mülteciler 900 civarında işletme kurmuşlar ve üretimde bulunuyorlar. Dün Develi'deydik. Develi Belediye Başkanımız dedi ki, 'Göreve geldiğimiz günden bu yana 281 kişi çocuğu, yakını, kendisi için iş talebinde bulundu. OSB'den de birkaç arkadaşın işçi talebi vardı. Hiç mesleği olmasa bile alıp yetiştirecekler, en az asgari ücretle başlatıp sonrasında yaptıkları işlere göre maaşlarını yükselteceklerini söylediler. Biz de bu 281 kişiyi aradık, sadece 1 kişi geri döndü.' Kimse kolay kolay çalışmak için OSB'lere gitmiyor. Masabaşı iş istiyor, devlet memurluğu gibi işler istiyor. İnşallah olur ama hepsi için de mümkün değil. Bu zor ve ağır işleri dışarıdan gelen insanlar kabul ediyor. Ama elbette bu insanların sevk ve idaresi, eğitimiyle ilgili bazı düzenlemeler yapılması gerekiyor. Hükûmetimizin de buna dair düzenlemeleri var." dedi.

"SAYIN CUMHHURBAŞKANIMIZ DA ÜZÜNTÜLÜ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ında söz konusu tepkilerden dolayı üzüntülü olduğunu dile getiren Özhaseki, "Sayın Cumhurbaşkanımızla telefonda görüştük. O da üzülüyor haliyle. Nasıl bir milletiz ki, zorda kalanlara bile atacağız, geri göndereceğiz, su bile vermeyeceğiz, insaf kabul etmez. Biz, Çanakkale'de harp arasında ekmeği olmayan düşmana ekmek veren neslin çocuklarıyız. Böyle bir nesilden bugün geldiğimiz noktada onlara düşmanlık, öfke ve ırkçı söylemlerle karşı karşıyayız, bu da üzücü." ifadelerini kullandı.

>>Selma Kara