Erdoğan: 'Coğrafyamızda, Bölücülük Faaliyetlerinin Önüne Geçmeliyiz'

AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de ve bölgede hesabı olan güçlerin ellerine geçen her fırsatı kullanacaklarına dikkat çekerek, 'Coğrafyamızda kol gezen köken ve mezhep kaynaklı bölücülük faaliyetlerinin önüne geçmek zorundayız. Aksi takdirde ağıtların Arapça, Türkçe, Kürtçe, Farsça yakıldığı, zafer naralarının ise başka dillerde atıldığı bu çarpık düzenin sürmesi kaçınılmazdır' dedi.

Erdoğan: 'Coğrafyamızda, Bölücülük Faaliyetlerinin Önüne Geçmeliyiz'

“FARKLILIKLARI BAHANE EDEREK MİLLETİMİZİ BÖLENLER BU ÜLKENİN DÜŞMANIDIR”
 
Yaşanan dönemin; millet, devlet ve ülke olarak, ortak akıl, ortak irade, ortak şuur, ortak vicdan ve diğer tüm müştereklere sıkı sıkıya sarılmayı gerektirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyete kadar her dönemde işte bu müştereklerimizi yaşatmaya borçluyuz” diye konuştu.
 
Her fırsatta dile getirdiği “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” ilkelerinin, bu müştereklerin sistematik ifadesinden başka bir şey olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizi ister köken, ister mezhep, ister meşrep farklılıklarını bahane ederek bölmeye çalışan her kim olursa olsun o bu ülkenin düşmanıdır” diye ekledi.
 
“Bizim PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi Kürt kardeşlerimize bir mücadele gibi takdim eden kişi olsa olsa bu ülkenin Lawrence’i olur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, parasını veren herkesin kullandığı bir kiralık katiller ordusu hâline dönüşmüş olan bölücü terör örgütünü, Kürt kökenli vatandaşlarla ilişkili hâle getirmenin, Kürt kökenli vatandaşlara yapılacak en büyük hakaret olduğunu söyledi.
 
PKK’nın YPG, PYD terör örgütlerinin bugüne kadar Kürtlere bir faydasının dokunmadığını; bu örgütlerin en çok saldırdığı, kanını en çok döktüğü kişilerin, yine Kürt kökenli kişiler olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Aynı şekilde son günlerde yeniden gündeme getirilmeye çalışılan Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da, olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Herkes gibi Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir, birinci sınıf vatandaşlarımızdır, her türlü hakka ve imkâna sahip bireylerdir. Asıl tehlike nedir biliyor musunuz? Ali’siz Alevilik gibi sapkınlıklarla Alevi kardeşlerimizi özlerinden, köklerinden kopartarak adeta dinsizleştirmeye ve bir adım sonrasında da bir başka dine yöneltmeye çalışan akımlardır.”
 
“FETÖ, DEAŞ, EL KAİDE VE BOKO HARAM’I İSLAM’LA İLİŞKİLENDİRMEK, DİNİMİZE BÜHTANDIR”
 
Dünyada, İslam karşıtı rüzgârlar estirmek için kullanılan örgütlerin, Müslüman kisvesi altında piyasaya sürülüyor olmasının, kimseyi aldatmaması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ FETÖ’nün, DEAŞ’ın, El Kaide’nin, Boko Haram’ın İslam’la ilgisini kurmak aziz dinimize yapılacak en büyük bühtandır” şeklinde konuştu.
 
Mısır’da Cuma namazı kılan binlerce Müslümanı hedef alan hain saldırının, bunun en çarpıcı örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de DEAŞ’ın ve rejimin yol açtığı felaket bir milyona yakın Müslümanın canına mal oldu. Irak’ta aynı şekilde çok büyük can kayıpları yaşandı. Irak’ta ve Suriye’de misyonu biten DEAŞ katillerinin yeni cinayetler için bölgeye ve dünyaya yayılmaya çalışıldığını da ve çalıştığını da çok iyi biliyoruz” diye konuştu.
 
Dünyaya ve İslam âlemine, DEAŞ saflarında savaşan, ruhlarını kanla yıkamış, zihinlerini kiraya vermiş katil güruhuna karşı dikkatli olunması ve ortak mücadele edilmesi çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde PKK’lı, YPG-PYD’li katil sürülerine karşı da bölgede ortaklaşa bir mücadele yürütülmesi gerektiğini söyledi.
 
“ÜLKEMİZ VE BÖLGEMİZDE HESABI OLAN GÜÇLER HER FIRSATI KULLANIYOR”
 
“Cerahati patlatarak yaymak yerine kurutarak yok etme yolunu izlemeliyiz” diyen ve terör örgütlerinin beslenme kaynaklarının tespit edilerek ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz ve bölgemizde hesabı olan güçler elbette ellerine geçen her fırsatı kullanmaya çalışacaklardır. Önemli olan, bizim kendi içimizde temin edeceğimiz güçlü dayanışmayla kimseye böyle bir fırsat vermememizdir” sözlerine yer verdi.
 
Bunun için önce bölgede kol gezen köken ve mezhep kaynaklı bölücülük faaliyetlerinin önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksi takdirde ağıtların Arapça, Türkçe, Kürtçe, Farsça yakıldığı, zafer naralarının ise başka dillerde atıldığı bu çarpık düzenin sürmesi kaçınılmazdır” diye ekledi.
 
“Türkiye olarak işte bu hassas dönemde biz ne kadar kucaklayıcı olmaya, ne kadar olumlu bir siyaset izlemeye çalışıyorsak, ana muhalefet partisinin başındaki zat da o derece işi, kusura bakmayın söylemek zorundayım, müptezelliğe vuruyor” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili siyasi parti liderinin genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana ‘çamur at, tutmasa da iz bırakır’ anlayışıyla hep iftirada bulunduğunu söyledi.
 
“ANA MUHALEFET LİDERİNİN, ÜLKEMİZE SALDIRANLARLA AYNI SAFTA YER ALMASI ÜZÜNTÜ VERİCİ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hadi şahsımla, ailemle ilgili meseleleri bir kenara bıraktım, bu partinin ve başındaki zatın ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması, gerçekten düşündürücüdür, üzüntü vericidir. Biz PKK’nın üzerine gideriz, o ise ‘iyi çocuklar’ diyerek, ‘piknik yapan vatandaşlar’ diyerek, ‘arkadaşlar’ diyerek teröristlere sahip çıkar, onlarla beraber yola devam eder. Biz FETÖ’nün üzerine gideriz, işi Ankara’dan İstanbul’a yürümeye kadar vardıracak derecede başımıza FETÖperest kesilir. Karşımızda, ülkemizin birliğinin, beraberliğinin iradesi olan Rabia işaretini, terör örgütü simgesi sanacak kadar gözüne perde inmiş, yüreği nasırlaşmış, beyni sulanmış bir zat var. Nitekim Türkiye olarak Avrupa Birliği’yle anlaşmazlık yaşarız, bu zatı karşı tarafın ağzıyla konuşuyor buluruz. Amerika’yla, Rusya’yla, İran’la, Irak’la, Suriye’yle, ne bileyim dünyadaki 196 ülkenin herhangi birisiyle sorun yaşarız, bu zatı yine karşı tarafın borazanlığını yaparken görürüz. Öyle ki, son günlerde yıldönümleri vesilesiyle Cumhuriyetimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sıkça andığımız için CHP’den her an Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hâle geldik.”
 
Ana muhalefet partisinin kendilerine mahsus bir duruşunun olmadığını, AK Parti’nin yaptığının tam tersini yapmanın ve söylediğinin tam zıddını söylemenin bu partinin tek politikası olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP bu zat eliyle hızla maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp ana hıyanet partisi konumuna doğru sürüklenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
 
“TERBİYESİZLİĞİ SİYASET YAPMAK SANIYORLAR”
 
Kendisine Allah’tan şifa dilediği CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile karşılıklı tartışıp atıştıklarını; ancak polemiklerinin bir seviyesinin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün ortada seviye filan kalmadı, yok sayıp cevap vermesek terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar. Muhatap alıp ağızlarının payını versek, bu defa biz kendimizi onların seviyesine düşürmüş oluyoruz, açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Her sıkıntımız gibi bu konuda da milletimizi hakem tayin ediyoruz. İşte 2019 seçimleri hızla yaklaşıyor, milletimizin önüne çıkacağız. Biz yaptıklarımızı, yapacaklarımızı, geleceğimiz için kurduğumu hayalleri, geliştirdiğimiz projeleri anlatacak, sandıkta destek isteyeceğiz. Ana muhalefet de çıkacak, herhalde heybesinde ne kadar iftira, ne kadar yalan-dolan, ne kadar hakaret, ne kadar zehir varsa onları ortaya dökecek. Kardeşlerim, Hazreti Mevlana’nın dediği gibi; ‘küp içindekini sızdırır; içinde bal varsa bal sızdırır, balçık varsa balçık sızdırır.’ Milletimiz kimin gönlünde ve zihninde neler olduğunu görüyor, biliyor. İnşallah 2019 yılı bu muhasebenin bir kez daha yapıldığı bir imtihan yılı olacak.”
 
Ana muhalefet partisi liderinin kendisi ve ailesine yönelik iftiralarıyla ilgili olarak 1,5 milyon liralık tazminat davası için avukatlarının müracaatta bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu işin sonuna kadar bu işin takipçisi olacaklarını söyledi ve devamında şu açıklamaları yaptı: “Biz, buna yönelik biliyorsunuz şöyle bir çizgi çekmiştik ama anlamadı. Çünkü cibilliyet meselesi bu, cibilliyetinin gereğini yapıyor. Biz ise insanlığımızın gereğini yaptık ve bundan sonra da hukukumuzu hukuk içerisinde armaya devam edeceğiz. Öyle bir yanağına vurdum, öbür yanağını çevir, yok öyle şey bizde.”
 
ABD’NİN YPG’YE SİLAH YARDIMI
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısından çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayarak değerlendirmelerde bulundu. ABD’nin YPG’ye silah yardımı konusunda, bugün yapılacak MGK’dan bir karar çıkıp çıkmayacağı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurul toplantısının sonunda açıklamaların yapıldığını hatırlattı. “Bildiriye yansır mı?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakalım, yansıma kabiliyetine göre değişir” şeklinde cevap verdi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bürokraside kendi adının kullanılması ile ilgili olarak konuşmasında geçen açıklamaları, kendisine ulaşan şikâyetler dolayısıyla mı yaptığı yönündeki soruya karşılık ise şunları söyledi. “Hep geliyor bunlar ve kimse de bizi affedersiniz kullanma yoluna gidemez. ‘Beyefendi böyle diyor’, ‘Cumhurbaşkanı böyle diyor.’ Ne diyor kardeşim, kim söyledi? ‘Filanca söyledi.’ Ne söyledi? ‘Beyefendi böyle diyor.’ Ver ismini? ‘Ama…’ Ne aması ver işte, şikayet ediyorsan ver ismini ben de hakkından geleyim, görevden almaksa görevden alırım. Olanları görüyorsunuz. Biz artık bu makamı kullandırtmayacağız, ne gerekiyorsa onu yapacağız. Çünkü makamlar öyle sahtekârların, dolandırıcıların kullanacağı makamlar değil.” HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ