Geçtiğimiz hafta Londra merkezli dış güçlere, yani faiz lobilerine, daha doğrusu bizi kıskanan aklı kıtlara,
"Nas Suresi"ne muhalefet pahasına da olsa sefer düzenleyen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati,
iki gün süren görüşmelerde 18 varlık yönetim şirketi, 19 uluslararası kalkınma ve yatırım bankası ile 10’dan fazla özel sermaye, altyapı ve girişim sermayesi fonu ve teknoloji şirketi temsilcilerinin yer aldığı bankacı ve yatırımcılarla görüştüklerini ifade ettiler...
Lakin, bu muhteşem finansal çıkarmadan eli boş dönüldüğünü, Bakan Nebati’nin vatandaşın yastık altındaki altınlarını yeni hedef olarak belirlemesinden, son yeni ekomik finansal paketlerinin mihenk taşı yapmasından ve 5 bin ton altın muhabbetinden anlamak mümkün !
Oysaki Bakan Nebati, kurmayları ile birlikte Londra’ya döviz bulmaya gitmişti. Ne umduk ! ne bulduk !
İktidar, yerli ve milli takıntısından olsa gerek; "ne varsa yine bizde var" ya da "elin yağlıysa başına çal" diyerek döndü dolaştı, sözü yastık altı vatandaş altıntınlarına getirdi.Hatta tabiri caiz ise şapkadan yine muhteşem bir tavşan çıkardı !
İyi de vatandaş için genelde makul seviyede olan ihtiyat akçesini elinde tutmak tedbirliliği/ alışkanlığı dışında yastık altı ne zaman muteber, en güvenilir hale gelir, zirve yapar ?
Tabi ki ; ekonominin sıkıntılı olduğu, iktidara güvenin, şeffaflığın, hesap verebilirliğin, öngörülebilirliğin olmadığı, döviz kurlarının istikrarsız, enflasyonun pik yaptığı, ne zaman ne olacağının belli olmadığı zamanlarda. Bunu bilmiyor olmaları ya da öyle davranmaları bu koca ülke için ne acı bir durum.
Ne yazık ki ; iktidarın son yıllarda ortak aklı, istişareyi terk etmesi, liyakat ve ehliyet sahibi kadrolar ile arasına mesafe koyması, köklü devlet kurumlarını itibarsızlaştırması, kurumlar ve kurallarla yönetim yerine, "şahsım yönetimi" tarzı otakratik yönetim şeklini bilerek, isteyerek tercih etmesi sonucunda ; "gücünü milletten alan" slogan yerini, "milletten kopuk" gerçeğine bırakmıştır.
Hal böyle olunca da iktidar, malesef gitgide saraya daha fazla kapanmış, halkın sorunlarından uzaklaşmış, yönetim becerisini, kapasitesini gün geçtikçe daha da fazla yitirmiştir. Sonuçta iktidar, kendi elleri ile yarattığı tamamen yerli ve milli bir eser olan bu vahim ekonomik tablo ile de ülkemizi 30-40 yıl öncesi sorunlara, kuyruklara, darboğazlara, geçim sıkıntılarına yeniden gark etmiştir.
Lakin, ülke olarak, millet olarak bunu hiç hak etmiyoruz...
Ve de bu durum asla kader değildir...
Yaşadığımız sorunlar da elbette çözümsüz değildir...
Dolayısıyla, altı siyasi parti liderinin bir masa etrafında birlikte verdiği fotoğraf ve sonrasındaki ortak açıklama çok özlediğimiz bir tablodur.
Aziz milletimiz, son yıllarda geleceğini ipotek eden bu liyakatsız /kifayetsiz muhteris iktidardan zamanı gelince yıllarca verdiği yetkiyi aynı şekilde geri alacak ferasete, özgüvene, işi ehline verip, derdine DEVA bulma tecrübesine de sahiptir...
SON
DAKİKA
