Şeyda Asfiya Deniz

Annenin doyuramadığını dünya doyuramaz

Şeyda Asfiya Deniz

Bebek anne karnına düştüğü andan itibaren gelişmeye, büyümeye ve tamamlanmaya başlar. Bir kadın ve erkeğin birleşmesinden sonra yumurta ve spermin bir araya gelmesiyle birlikte zigot oluşur ve biraz daha büyüdükten sonra buna blastokist denilir. Artık bebek rahme yerleşmiş ve gebelik başlamış olur. Anne karnında ilk gelişen organlarımız aslında bizim için (en hassas) en önemli organlarımızdır. Bunlardan biri ağızdır. Ağız gebeliğin 3. Haftasında oluşmaya başlar ve bebeğin ilk oluşan organıdır. Ağzın oluşumu gebeliğin 10. Haftasında gelişimini tamamlar. Ağızdan sonra kulak sonra da cinsel organlar oluşur. Bebek dünyaya geldiğinde iki şey yapar biri göze bakmak, diğeri de ağzı ile meme aramak.

Bebeğin bu ilk dönemine Oral(Ağız) dönem diyoruz. Bebeğin bu dönemi; ağzı ile haz aldığı dönemdir. O yüzden annenin bebeği emzirmesi çok önemlidir. Bebek anneyi emerken bir yandan ağzı ile haz alırken bir yandan da süt(besin) alır. Besin alma 3-4 dakika sürer sonrasında bebek anneden duygu almaya başlar. Onun için önemli kısmı da burasıdır. En az 15 dakika bebeğin o memeyi emmesi onun ruhsal olarak gelişimi açısından faydalı olur: “Bu bebek doydu artık işi oyuna çevirdi.” deyip bebeği memeden çekersen o bebek ruhsal olarak yaralanır. Çünkü karnı doyduktan sonra yaptığı şey iyi duygu olmak, ruhsal olarak kendini oluşturmak ve iyi hissetmektir. Memeyi emer, sıkar, ısırır, bir bırakır bir daha tutar bunların her biri bebeğin ruhsal olarak ihtiyacı olan şeylerdir. Ruhunu oluşturmaya çalışıyordur bu aşamada annenin buna izin vermesi şefkatle ve sevgiyle yaklaşması o bebeğin bütün hayatını etkileyecek bir kucaklamadır.

Bebek anne memesini tutmuyor, onu emmek istemiyorsa orada anne kendi duygusuna bakmalıdır. “Bu bebeği emzirmek istemiyor olabilir miyim?” sorusunu kendisine sormalıdır. Bebek emmiyorsa bu annenin duygusu da olabilir. Neden anne kendi duygusuna baksın diyorum çünkü bebek, anneden ayrışana, başka biri olduğunu fark edene kadar, anneyi kendi parçası zanneder onun duygularını bir sünger gibi çeker, annenin duygularını kendi duyguları zanneder.

Anne emzirme ile ilgili olumsuz duygularını çalışır ve bunları aşabilirse bebek emmeye daha istekli olur.

Anneyi emmek istemeyen bebeğe en azından biberon ve emzik ile desteklemek içe alma duygusunu tatmin etmek açısından gereklidir. Bebeğin ilk ihtiyacı olan emmek, yeterince karşılanmadıysa anne iyi duygular ile bebeği emziremediyse; bebek içe alma, sevilme, kabul edilme, şefkatle kucaklanma duyguları tatmin olmamış şekilde hayata başladığında eksik kalan duyguları tamamlamak için başka bağımlılıklar geliştirecektir.

Yetişkin biri olduğunda sigara, alkol ya da başka bağımlılıklar geliştirerek bu ruhsal boşluğu doldurmaya çalışacaktır.

Bu bazen zararlı bir bağımlılık olduğu gibi alışveriş, aşırı yemek yeme, toksik ilişkiler, tek gecelik kaçamaklar, dürtü bozukluğu seks bağımlılığı da olabilir.

Anne bebeğin bu ilk ihtiyacını karşılayarak aslında onunla güvenli bir bağ kurmuş bebeğe güvende ve değerli hissettirmiş olur. Yeterince emen (bir, bir buçuk yaşa kadar diyor uzmanlar) bir bebek hayatla, insanlarla da güvenli, sağlıklı ilişkiler kurabilir. Anne bebeği emzirirken onunla o anda olmalı, ona değerli bakarak şefkatle güzel duyguları bebeğe aktarmalıdır. Anne bebeği sadece sütle değil güzel duygular ile doyurabilirse o bebek büyüdüğünde annenin ona bakışını sevgisini verdiği değeri içselleştirecektir. Böylece iyi hissetmek için başka bağımlılıklar geliştirmesine de gerek kalmayacaktır.

Bunun aksi durumlarda ise kişi haz almak için tüm dünyayı yese yine doymaz.

Bugün aşırı yemek yeme sorunları yaşıyorsanız, bir takım bağımlılıklar geliştirdiyseniz, elinizdeki şeylerin sizi mutlu etme süresi kısa sürüyor tatmin olma duygusu yaşayamıyorsanız, size zarar veren insanlarla ilişkinizi sonlandıramıyor ve bir gram sevgi için onları hala memnun etmeye çalışıyorsanız bebekken yeterince doyurulmamış olabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları