Ecem Yaman

Hıdırellez çaresizlik mi, yoksa gelenek mi?

Ecem Yaman

Günümüzde, modern dünyanın karmaşası içinde insanlar, hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkabilmek için farklı yollara başvuruyorlar. Bu yollardan biri de geleneksel ritüellerin ve kültürel pratiklerin yeniden keşfi ve kullanımı oluyor.

Artık insanlar o kadar umutsuz ve çaresiz ki bu gibi duygulardan kurtulmak için halk inançlarına sığınıyorlar. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, Hıdırellez gibi özel günlerde yapılan ritüellerdir...

Hıdırellez, Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan, baharın müjdecisi olarak kabul edilen bir gelenek. Hem İslam inancında hem de Türk mitolojisinde önemli bir yere sahip olan Hızır ve İlyas'ın buluştuğu, duaların edildiği, dileklerin tutulduğu bir gün olarak biliniyor. Son yıllarda, sadece geleneksel bir ritüel olmaktan çıkıp, adeta bir çaresizlik ifadesine dönüşmüş durumda...

Modern hayatın getirdiği stres, kaygı ve belirsizliklerle başa çıkmak için insanlar, Hıdırellez gibi özel günlerde çeşitli ritüeller yaparak umutlarını tazelemeye çalışıyorlar. İş bulma, evlenme, sağlık, bolluk bereket gibi dilekler için dualar ediliyor, ateşler yakılıyor, dilekler kağıtlara yazılıp suya bırakılıyor veya gül ağaçlarının dibine bırakılıyor. Bu ritüellerin gerçekten isteklerin yerine gelmesine katkı sağlayıp sağlamadığı tartışmalı…

Bir yönüyle, bu ritüeller insanlara umut veriyor ve psikolojik olarak destekleyici olabiliyor. Ancak bir başka açıdan bakıldığında, gerçek sorunlara çözüm üretmek yerine, sembolik pratiklere sığınmak, asıl sorunların üstesinden gelmek için gerekli adımları atmaktan alıkoyabilir.

Gerçek değişim, somut adımlarla atılır ve hayatımızla ilgili çözümler, ritüellerde değil, bilgiye, planlamaya ve çaba göstermeye dayanır.

Geleneksel ritüellerin toplum içindeki yeri ve önemi tartışmasızdır. Ancak bu ritüellerin çaresizlik anlarında tek başına bir çözüm olabileceği düşüncesi, insanları gerçekten ihtiyaç duydukları değişimden alıkoyabilir. İşte bu nedenle, geçmişin mirasını korurken, geleceğe daha umut dolu adımlarla ilerlemek için bilgiye, eğitime ve çözüm odaklı yaklaşımlara da her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.
 

Yazarın Diğer Yazıları