Geçtiğimiz günlerde Türkiye milli futbol takımımızın Hollanda'ya 2-1 yenilmesi, hepimizi derinden etkiledi. Futbolun milli birlik ve beraberlik duygusunu ne denli güçlendirdiğini bir kez daha gördük. Maç saatinde, 7'den 70'e herkes ekran başına kilitlendi. Normalde maç izlemeyi sevmeyen kadınlar bile büyük bir heyecan ve coşku ile dev ekranlar karşısında yerlerini aldı. Bu, futbolun nasıl birleştirici bir güç olduğunu kanıtlıyor.
Maç sonrası sosyal medyada dolaşan komik capsler ise mağlubiyetin ardından yaşanan burukluğu bir nebze olsun hafifletti. Kadınlar tarafından atılan "Bu erkekler nasıl sürekli maç izleyebiliyor, iki maç izledim damarlarım tıkandı" ve "Biz sadece bir maç kaybettik, atalarımız şehirleri kaybedince bu acıyla nasıl başa çıktılar" gibi paylaşımlar, hepimizin yüzünü güldürdü.
Bu tür olaylar, toplum olarak ne kadar güçlü bir bağa sahip olduğumuzu gösteriyor. Mağlubiyetler elbette üzücü, ancak bizi bir araya getiren ve aynı duyguları paylaşmamıza vesile olan anlar, bu üzüntüyü hafifletiyor.
Futbol ülkemizde sadece bir spor dalı olmanın ötesinde, milli birlik ve beraberlik duygusunu pekiştiren bir araç. Bu nedenle, Hollanda mağlubiyetinin ardından yaşanan bu duygusal dalgalanmalar, aslında ne kadar güçlü bir toplum olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, futbolun birleştirici gücünü ve sosyal medyada yankı bulan komik paylaşımları göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye'nin ne kadar güçlü ve dayanıklı bir millet olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Bu mağlubiyetin ardından, daha güçlü bir şekilde ve birlik beraberlik içinde, birbirimize daha çok kenetlenerek ve kimseye boyun eğmeyerek büyük başarılara imza atabileceğimizi görmüş ve göstermiş olduk.
Futbolun Evrensel Çekiciliği
Futbolun sadece ülkemizde değil, evrensel anlamda insanlar üzerinde nasıl bir hipnoz etkisi olduğunu ve bağlayıcılığı bulunduğunu bu dönemde basitçe görmüş olduk. Bir oyunun bu kadar büyük bir kitleyi etkisinin altına alabilmesini merak edip araştırdığımda ise şaşırtıcı şekilde sadece birkaç küçük nedene ulaştım.
Oyun basit kuralları olması ve çocukların küçük yaşta, neredeyse gözünü açar açmaz futbolun içine doğması ( evde izlenen maçlar, maç sonrası yapılan yorumlar, mahallede yapılan turnuvalar vb.) ve her yaşa hitap eden doğasıyla dünya çapında diğer sporlardan öne çıkıyor.
Küçük yaşta futbolla kaynaşıp bir de üstüne rekabet ve haz duygularını da tadınca futbol kitlelerin vazgeçilmesi oluyor. Diğer etkenler ise küçük bir alanda ve az malzemeyle oynanabilmesi gibi nedenler alabiliyor.