İnsanlar yapmak istediklerini bazen hayal ederler bazen de rüyalarında görürler. Bir de uyanıkken rüya görmek vardır.
Uyurken rüyada gördüğün şeyler kısmen gerçekleşebilir hayal ettiğin şeylerinde bir kısmının gerçekleşmesi belki mümkün olabilir. Ama uyanıkken gördüğün rüyanın gerçek olması ve gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu insan tabiatına ve nazari bilgilere aykırı bir davranıştır.
Bu tespiti yaptıktan sonra gelelim yazının özüne. İyi parti Milletvekili Sayın Dursun Ataş geçtiğimiz hafta yaptığı basın toplantısında partisinin 9 ay sonra iktidar olacağını söylemiş.
Sayın milletvekilini sayarım. Çünkü geçmişte Türk Milliyetçilerinin Ülkücülerin siyasi organizasyonu olan ve her ülkücünün mensubiyet duyması gerektiği aşikar olan Milliyetçi Hareket Partisinde birlikte siyaset yaptık. Bir zamanlar kendisi de bizim gibi düşünen bir siyasetçiydi.
Daha sonra bizimle yollarını ayırıp başka bir kulvar da her ne kadar ülkücülerin kurmuş olduğu bir siyasi parti olduklarını söyleseler de yaptıkları ülkücülükle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir siyasi parti de yer aldı ve yapılan ilk seçimde milletvekili seçildi.
Kendilerine kırgınlığımız ve kızgınlığımız olsa da her hangi bir düşmanlığımız yok olamazda. Ben şahsen her insanın istediği partiye gidebileceğine istediği fikri benimseyip savunma hak ce hürriyetine sahip olduğuna inan birisiyim. Sayın Dursun Ataş ve aynı konumda olan arkadaşlarla sadece bizim eski yol arkadaşımız olmaktan öteye giden bir bağımız kalmadı. Bana göre o arkadaşlarla bugün bir tek ortak noktamız kaldı. Türk Milliyetçilerinin ülkücülerin partisi olan Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucusu Başbuğumuz Cennet mekan Alpaslan Türkeş'tir.
Şayet kendilerinin de Başbuğ Alpaslan Türkeş e saygıları ve bağlılığı sürüyorsa ben de burada Başbuğumuz Alpaslan Türkeş in sağ iken söylediği bir sözünü hatırlatmak isterim. Başbuğumuz demişti ki “ülkücülerin siyasi partisi ve yeri yuvası Milliyetçi Hareket partisidir. MHP den ayrılıp şu veya bu sebeple başka partiye gidenlerin ben de ülkücüyüm demesi boş laftan öteye gitmeyen bir söylemdir” demişti.
Başbuğumuz bu sözü ile her şeyi apaçık anlatmıştır. Bunun anlamayanlara veya anlamak istemeyenlere benim de hiç kimsenin de diyecek bir sözü olamaz .
Sayın vekil Dursun Ataş ve bugünkü yol arkadaşları oturup şöyle bir düşünsünler kendileri MHP den niye ayrıldılar. Bahaneleri neydi bu gün ne yapıyorlar. Kendileri o zaman MHP AKP ile hükümet kurmadı diye yollarını ayırmak istemişler daha sonra da Ak Partiye yanaştılar ittifak kurdular diye ayrılıp parti kurmuşlardı.
Pekiyi bunu yaptılar da ne oldu kendileri bunun daha kötüsünü yaptılar. Sadece söylemle ülkücüleri karalayan Ak Parti ile ittifak kurulmasına kızanlar bugün, dün ülkücülere silah sıkan insanların yöneticisi olduğu CHP ile ittifak kurdular.
Kendileri PKK nın siyasi organizasyonu olduğu herkes tarafından bilinen HDP ile gizli ittifak kuran bir Cumhuriyet Halk Partisi ile ittifak kurdular ve onlarla da yol yürümeye devam ediyorlar.
Sayın Milletvekili Dursun Ataş a birde şunu hatırlatayım kendisinin milletvekili olduğu mensubu olduğu siyasi partinin Genel Başkanı meclis kürsüne çıkıp peygamber efendimizi suçlayan ve Müslümanların kutsal kitabı Allah-ın kelamı olan Kuran-ı Kerim e dil uzatan birisidir.
Eline içerisinde peygamber efendimize ve kuranı kerime dil uzatan “Kuran-ı Kerim Muhammedin kendi el yazısı ile yazdığı bir kitaptır” diyen o kitabı göstererek “Biz iktidarımız da Nutuk'tan sonra okullarda çocuklarımıza bu kitabı okutacağız “ deme cesaretini gösteren bir insandır.
Sayın Milletvekili Dursun Ataş ın, mensubu olduğu siyasi partinin genel başkanının yaptığı gaflar hezeyanlar daha bitmedi o genel başkan çıkıp terör örgütü PKK nın uzantısı partinin genel başkanlığını yapmış ve bugün teröre çanak tutup teröriste yardım ve yataklık yapmaktan cezaevinde yatmakta olan Selahattin Demirtaş ın salıverilmesini isteyen onunla bir kahvaltı yapmayı istiyor ve çok özlüyorum diyen birisidir.
Bu partinin iktidar olamayacağının birçok sebebi vardır. Bunların hepsini burada sıralayıp vaktinizi almak istemiyorum. Benim isteğim Sayın Milletvekili ve onun gibilerin bu milletin kendilerini ebediyen iktidar yapmayacağını bilmeleridir.
Bu aziz millet kimin kim olduğunu kimden yana olduğunu ve ne yapmak istediğini çok iyi bilmektedir. Öyle ben iyiyim biz iyiyiz demekle iyi olunmaz.
Ama sonu boş olsa da hayal kurmak uyanıkken düş görmek de insanı bir nebze olsun rahatlatır, huzur verir onlar hayal kurmaya devam etsinler
