Rıfat Açıkgöz

Umut Kaf Dağı'nın ardında mı?

Rıfat Açıkgöz

Çocukluğumuzda belki de hepimiz büyüklerimizden masallar dinlemişizdir. Belki de masal kitapları okumuşuzdur.

    Bunun için Kaf Dağı diye bir dağın varlığını hepimiz biliriz ama nerede olduğunu kimse bilmez.

     Çünkü masallarda korkulan yaratıklar da hep Kaf Dağı’nın arkasına atılır sevilen insanlar da varlıklarda Kaf Dağının arkasına gider.

     Şimdi bizde ülke olarak millet olarak bir terör belasıyla baş başayız. Her gelen iktidar kendince bu bela ile mücadele eder ve kimi kökünü kazıyacağını kimisi de terörün kökünü kazıdığını söyler durur.

    Vatandaş olarak da biz hep bekleriz bir gün bu hayallerimizin ve söylenenlerin gerçek olabileceğine inandığımız için Kaf Dağı’nın arkasından bir kurtarıcının çıkıp geleceğini ve bizi bu beladan kurtaracağına inanır ve bu umutla yaşar gideriz.

    Ben şahsen 61 yaşına gelmiş birisiyim. Neredeyle 15 yaşımdan beri terörün ne olduğunu bilen ve terörle mücadelenin içersinde olan birisiyim.

    Benim gençlik yıllarımda sağ-sol çatışması vardı ve ülkede bir sol terör vardı. Adına solcuyum diyen benim gibilerinin de komünist dediği insanların kurduğu sayısız terör örgütleri vardı.

Şimdi adlarını saymaya kalksam ancak bir kaçını sayabilirim ama sayısız terör örgütünün olduğu bilinen bir gerçektir.

    1960’lı yılların sonlarında iyice gün yüzüne çıkan ve 1970li yıllarda iyice azan 1980’li yıllarda da kelimenin tam manasıyla azıp kuduran bir terör vardı.

    Her hükümet bu terörü bitireceğini bu terör ve teröristler yüzünden hatırladığım kadarıyla 1971’de Türk Silahlı Kuvvetlerinin komite kademesi tarafından bir muhtıra verildi, 1980 yılında da bir darbe yapıldı.

     1980 12 Eylül darbesinden sonra bu terör bitmiş gibi olsa da aslında Kafdağı’nın arkasına atıldı ve bize de bitti diye ilan edildi.

     1983 yılında darbe yönetimi tarafından kapatılan siyasi partilerin yeniden kurulmasına izin verilip siyasi partiler kurulup 1984 yılında seçimlerin yapılmasıyla terör örgütünün adı değişerek PKK terörü başladı.

    O yılların kudretli iktidarı olan ANAP iktidarı bu terörü en kısa zamanda bitireceğini ve kökünü kazıyacağını söyledi. Neticede ANAP daha sonra iktidar ortağı olan SHP ve DYP yok olup gitti. Başka bir deyimle siyasi mefta oldular ama PKK terörü hala bitmedi.

    Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti olarak PKK terör örgütü ile mücadele ederken FETÖ ve benzeri yeni örgütler türedi.

Zamanında iktidarın ılımlı ve tavizkar davranmaları yüzünden PKK terör örgütü güçlenip karşımıza çıktı yine aynı şekilde olan FETÖ terör örgütü de 15 Temmuzda tehlikeli bir darbe girişiminde bulundu.

Tehlikeli diyorum çünkü FETÖ’nün darbe girişiminde Türk ordusu ikiye ayrılmış bir kısmı FETÖ’den yana bir kısmı da devletten yana bir kısmı da milletten yana tavır almıştı.

Allah korusun ordunun bu iki kanadı bir biri ele olası bir çatışmaya girmiş olsaydı büyük bir iç savaşın çıkması ve ülkenin bölünmesi büyük bir ihtimaldi.

     Ne var ki korkulan olmadı gerek siyasilerin gerekse milletin duyarlı tutumu sayesinde bu tehlike ucuz atlatıldı ve bu günlere gelendi.

Şimdi bütün terör örgütleri ve terörizmle büyük bir mücadele veriliyor.

Hepimiz bir gün bu terörün biteceğine teröristlerin kökünün kazınacağına inanıyoruz. Ama bu umudumuz hala Kaf dağının arkasında duruyor olmalı ki biz bir gün birileri çıkıp gelecek ve bizi kurtaracak diye bekliyoruz.

    Dilerim bu umudumuz Kaf Dağının arkasında daha fazla saklı kalmaza da bir gün evvel bu terör belasından kurtuluruz.

 

Yazarın Diğer Yazıları