Emmi gitmiş dayı gitmiş el gitmiş
Yağmur yağıp her tarafa sel gitmiş
Hatır gönül bitmiş insanlık bitmiş
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Artık kimse göçmez olmuş yaylaya
Çiftçi tohum ekmez olmuş tarlaya
Parça parça olmuş yosunlu kaya
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Hep büyümüş teke olmuş beçikler
Büyüğünü saymaz olmuş küçükler
Dağların şeklini bozmuş göçükler
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Artık kimse gerçekleri görmüyor
Emmi dayı tarlasını sürmüyor
Büyüklerde küçüğünü sevmiyor
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Benim garip köyüm sana ne oldu
Dağın, deren, tepen her yer yol oldu
On beş şiddetinde deprem mi oldu
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Kimse söz dinlemez herkes çok bilmiş
Muhtar da herkesi defterden silmiş
Kardeş kardeşine düşman kesilmiş
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Heyelan olmadan dağlar yürümüş
Benliğin yok olmuş özün çürümüş
Düz ovayı bile duman bürümüş
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Ot bile bitmiyor dağda bayırda
Koyun kuzu otlamıyor çayırda
Şimdi kimse yarışmıyor hayırda
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Ağaçlar kurumuş dallar kırılmış
Ayrık otu gül dalına sarılmış
Akrabalar bir birine darılmış
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Şimdi herkes satmış atı katırı
Sayılmıyor büyüklerin hatırı
Sanki biri gelmiş vurmuş satırı
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Köyün her yanını bir korku sarmış
Azrail gelip gelip herkesi almış
Eli öpülecek hiç kimse kalmamış
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Menfaat bürümüş bütün gözleri
Selam versen asılıyor yüzleri
Sanki unutulmuş bütün atasözleri
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Köyde çoban bulunmuyor koyuna
Gençler ise dalmışlar bir oyuna
Tüneller kazılmış ırmak boyuna
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Dinleyen olmazsa ne desin hoca
Herkes ne bulursa ediyor boca
Kızlar internetten buluyor koca
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.
Köyün halkı tam ikiye bölünmüş
Kimisi ağlarken kimi de gülmüş
Her şeyi bir hortum alıp götürmüş
Nasıl bir felaket uğramış köyüm.