İnsan kaç yaşında olursa olsun doğup büyüdüğü toprakları her yaşta özlemektedir.
Hele geçmişini Hakka kavuşan akraba ve yakınlarını hiç unutamıyor. Bu özlem çaresiz kalınca da daha da artmaktadır.
Kış gelince kar yağınca benimde köyüme geçmişime özlemim arttığı için bu özlemimi aşağıdaki şiirle dile getirmeye çalıştım.
Gökte katar katar uçan turnalar
Götür bu mektubu ver gardaşıma
Bir gün varamazsam yanı başına
Kar olur yağarım mezar taşına.
Yalana gerek yok her şey aşina
Akıl ermez memleketin kışına
Bu ayrılık gitmese de hoşuna
Kar olur yağarım mezar taşına.
Turnam geçme zor bir işin başına
Kış gününde yola gitme boşuna
Varıp selam söylen can gardaşıma
Kar olur yağarım mezar taşına.
Turnam nedir derdin alayım gadan
Karda kışta göçülür mü yayladan
Bizim köye varın yolda durmadan
Benden selam söylen can gardaşıma
Varacağım izin destur alırsam
Kavuşuruz sağ selamet varırsam
Ben de sizin gibi yolda kalırsam
Kar olur yağarım mezar taşına.
Yolunuz üstünde bizim Deliali
Gardaşıma sorun nasılmış hali
Belki de varamam yollar kapalı
Kar olur yağarım mezar taşına.
Katar olup gidin yolda kalmayın
Sakın ola kardan kıştan yılmayın
Gardaş acısını kolay sanmayın
Kar olur yağarım mezar taşına.
Zindana atsalar aşarım surdan
Gönül hiç korkmuyor alevli kordan
Eğer varamazsam dağdaki kardan
Kar olur yağarım mezar taşına.
Turnam selam söyle can gardaşıma
Hasret kaldım kirpiğine kaşına
Bir gün varamazsam yanı başına
Kar olur yağarım mezar taşına.
Yüce dağın fırtınası dindi mi
Gökteki bulutlar yere indimi
Bulutlara taşıtırım kendimi
Kar olur yağarım mezar taşına.
Gitmeyi gönülden istedim ama
Aylar oldu varamadım sılama
Selam söylen anam ile babama
Kar olur yağarım mezar taşına.
Hısım akrabalar sorarsa beni
Olup biterleri hep anlatın emi
Nasıl unuturum büyük dedemi
Kar olur yağarım mezar taşına.