Çile çektik o zamanın şartında
Yük taşırdık eşek-katır sırtında
Yaylaya giderdim gezerdim kırda
Çiçeklerin kokusunu özledim.
Bahar gelir biz yaylaya göçerdik
Yaylalara kara çadır açardık
Karlı buzlu sularından içerdik
Pınarların akışını özledim.
Tüfek elde gider keklik avlardık
Şiirler okuyup türkü söylerdik
Bir keklik vurursak pişirip yerdik
Kekliklerin ötüşünü özledim.
Köyüm bir cennet köşesi yurdun
Sesi çok hoş olur kuş ile kurdun
Baltalarla dağdan keserdik odun
Odun yanan ocakları özledim.
Özgürce gezerdik dağı yaylayı
Sabanla sürerdik koca tarlayı
İsli çaydanlıkta demlerdik çayı
İs kokulu çaydanlığı özledim.
Deriden yayıkta yayardık yağı
Yılda birkaç defa bellerdik bağı
Pekmeze katardık killi toprağı
Toprak kokan o pekmezi özledim.
Tırpanla orakla ekinleri biçerdik
Ağaç bardaklardan suyu içerdik
Bir baş soğan ile bir ekmek yerdik
Soğan ekmek yemesini özledim.
Söğüt dallarından düdük yapardık
Dağdan yemlik toplar sokum yapardık
Bahar gelir kırdan mantar toplardık
Kor ateşte pişirmesini özledim.
Bizim Deliali’nin sıcak yazında
Düven sürerdik harman tozunda
Toplanır çimerdik kapızağzında
Derelerde çimmesini özledim.
Koçlara takardık nazar boncuğu
Azığa koyarlardı şeker sucuğu
Dağa çıkar çıkmaz yerdik yolluğu
Yufka ekmek yemesini özledim.
Kış günü dağlardan sökerdik keven
Yaz günü harmanda sürerdik düven
Hiç olmazdı çalışmayı sevmeyen
Komşularla ot biçmeyi özledim.
Dinleyen olursa söylerim sözü
Gün boyu gezerdik dereyi düzü
Kevenle beslerdik sarı öküzü
Dağdan keven sökmesini özledim.
Yazın gönlümüzce gezer tozardık
Kızlarla yayladan çiğdem kazardık
Gelinlik kızlara şiirler yazardık
Neşe dolu o yılları özledim.
Geçmişe bağlılık ahde vefadır
Köy hayatı sürdüğüm tek sefadır
Bu günün şartları bana cefadır
Ben o gençlik yıllarımı özledim.
Yıllar geçer gider gelmez ki geri
Ananın babanın dolmaz ki yeri
Geçmişimdir bana hayat rehberi
Ben atamı geçmişimi özledim.