CANLI cansız her varlığın her şeyin bir ruhu vardır. İnsanın, kuşun, böceğin, ağacın, çiçeğin. Dalın, yaprağın taşın toprağın kısaca her varlığın bir ruhu vardır
Bir varlığın ruhu ile genleriyle oynadığınız zaman özelliğini kaybeder ve ortaya kendisine benzer bir varlık doğar.
Tıpkı şehirler de böyledir. Nereye giderseniz gidiniz bütün şehirler şeklen bir birine benzese de ruhen hiç biri bir diğerine benzemez.
Kayseri’ye gelen birisi daha şehrin girişinde Kayseri’ye geldiğini anlar ve Kayseri’nin neden Kayseri olduğunu hemen kavrayıverir.
Ankara’ya, İstanbul’a velhasıl bütün şehirlere giden yabancı ilk gördüğü an nereye geldiğini anlar ve o şehrin ruhunun bir başka şehirde yaşamadığını görür.
Eskiden beri Kayseri deyince akla dimdik başıyla şehrin yanı başında duran Erciyes Dağı akla gelir. Geniş caddeleri sokakları yolları çarşısı pazarı ve belli bir nizam üzerine kurulmuş mahalleri gelir.
Herkes bilir ki Kayseri’nin caddeleri 1950’li yılların başında temeli atılmış o zaman geniş, geniş caddeler yapılmış görüntüyü bozan evler mahaller yıkılıp yerine yenileri yapılmıştır.
Ama ne yazık ki son yıllarda Kayseri’nin ruh yapısıyla genleriyle oynanmaktadır.
O geniş caddeler raylı sistem bahanesiyle daraltılmış şekilsiz alt ve üst geçitler yapılmış hala da aynı çarpık yapılaşma devam etmektedir.
Hele şu son yıllarda eski çevre yol üzerine yapılan güya köprülü kavşaklar yani ucube beton yığını viyadükler Kayseri’nin görünümünü iyiden iyiye bozmuştur.
Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamalara göre Kartal Kavşağı’na da benzeri bir yapının inşa edileceği belirtilmektedir.
Hatta söylenenlere göre eski çevre yol fuar kavşağına yani Nato Caddesi ile eski çevre yolun kesiştiği kavşağa yapılan o çirkin yapılı köprü gibi bir köprü daha yapılacakmış.
Yahu kardeşim siz şehrin trafiğini rahatlatmak için yeni kavşaklar yapacağız diyerek yola çıktınız trafiği daha da içinden çıkılmaz hale getiren bu ucube beton yığını viyadükleri yaptınız.
Eski çevre yolun sanayi istikametinden gelip de hava alanı tarafına dönmek isteyen bir yolcu o kavşağı birkaç defa dönmeden gideceği yeri bulamamaktadır.
Ayrıca o köprülerin etrafında kalan evler adeta gönüllü hapishaneler haline getirildi.
Şayet bu şekilde yapılaşmaya devam ederseniz yarın bir yabanca Kayseri’ye geldiği zaman nereye geldiğini bilemediği gibi Kayseri’de yaşayan bir insan bile yolunu bulamayacak hale gelecektir.
Hele bir de Kartal Kavşağı’na o ucube köprülere benzer bir köprü inşaa ederseniz değmeyin keyfine gitsin.
Kayseri’nin güzelliğini bozmak eski ruhunu öldürmek için milyonlarca lira para harcayıp adam tutup proje hazırlatacak olsanız ancak bu kadar bir proje hazırlayabilirdi. Siz güzel bir şey yapma adına bu çirkinlikleri yapıyorsunuz ama farkında bile değilsiniz.
Yapmayın beyler etmeyin beyler bu şehrin geleceği ile daha fazla oynamayın.
Bu şehrin ruhunu yok etmeyin.
Bu şehrin trafiğini rahatlatmak için trafiğini içinden çıkılmaz hale getirmeyin.
Başta Belediye Başkanları olmak üzere Kayseri’yi yönetenlere sesleniyorum ve yalvarıyorum ne olur Kayseri’nin ruhunu öldürmeyin hiç olmazsa bugünkü gibi yaşamaya devam etsin.
Şehirlerinde bir ruhu vardır.
Nasıl ki ruhsuz insan ölü olursa ceset olursa ruhsuz şehirlerde ölmüş insanlar gibi olurlar.
