Evrim geçirerek değişmiş dağlar
Bir hastalık gelmiş kurumuş bağlar
Gelen kazmış giden kazmış bağrını
Delik deşik olmuş bizim yaylalar.
Artık yağmaz olmuş o eski karlar
Keven tarlasına dönmüş tarlalar
Madenciler gelip kazmış her yanı
Delik deşik olmuş bizim yaylalar.
Ağaçlar çürümüş otlar kurumuş
En ufak yağışta seller yürümüş
Çadır yerlerini dikenler bürümüş
Değişime uğramış bizim yaylalar.
Dağların başına kurulmuş bir harp
Yaya gidemezsin her taraf çok sarp
Kazılmış eşilmiş her taraf harap
Delik deşik olmuş bizim yaylalar.
Tarlalar sürülmemiş bitmiyor ekin
Düşman söz anlamaz değil ki tekin
Herkes madenciye kin besliyor kin
Delik deşik olmuş bizim yaylalar.
Gidip görmemiştim kırk yıldan beri
Hiç bilinmez olmuş çadır yerleri
Artık hiç esmez olmuş eski yelleri
Kızgın bir çöl olmuş bizim yaylalar.
Artık meleşmiyor koyun ve kuzu
Karlar hep erimiş çözülmüş buzu
Çoban da tuzlada vermiyor tuzu
Tarih olup gitmiş bizim yaylalar.
Tepelere dikilmiş rüzgar gülleri
Akmaz olmuş boz bulanık selleri
Kara çadır kurmaz olmuş elleri
Delik deşik olmuş bizim yaylalar.
Yollar yapılmış bayırlara düzlere
Pınarlar kurumuş akmıyor dere
Madenciler tünel kazmış her yere
Delik deşik olmuş bizim yaylalar.
Her taraf kazılmış ot da bitmiyor
Yol yapılmış ama kimse gitmiyor
Ağaçlar kesilmiş toprak tutmuyor
Kurak çöle dönmüş bizim yaylalar.
Asfalt yol yapılmış yelli boyuna
Direkler dikilmiş boylu boyuna
Çoban bile bulunmuyor koyuna
Kuzuya da hasret bizim yaylalar.
Dozerle sökülmüş dağın katları
Her yanı bürümüş ayrık otları
Hep yok olup gitmiş yılkı atları
Kurt a bile hasret bizim yaylalar.
Paranın peşine düşmüş hortumcu
Her yana uzamış hortumun ucu
Her şeyi hesaplamış oyun kurucu
Rant kaynağı olmuş bizim yaylalar.
Trafolar kurulmuş cebeli dağa
Tünellerle gem vurulmuş ırmağa
Derelerde ötmez olmuş kurbağa
Telsiz saz a dönmüş bizim yaylalar.
İlk bakışta inanmadım iki gözüme
Görünce bir ateş düştü benim özüme
Sakın kimse gücenmesin sözüme
Rant a kurban gitmiş bizim yaylalar.