Şu soytarı medya çıkalı ülke o hale geldi ki kimin ne dediği ne söylediği ne yazıp çizdiği kimin uzman kimin hacı hoca kimin şaklaban olduğu belli olmaz hale geldik.
Ne idiği belirsiz birisi çıkıp ban uzmanım falan günün falan saatte falan yerde şu ölçekte deprem olacak. Öbürü çıkıp ben sağlık uzmanıyım bu hastalık şu kadar zaman sürecek bu kadar insan öldürecek bu aşıların kimseye bir faydası yok bir başka şaklaban çıkıyor ben din alimiyim falan gün falan saatte milletin başına beklemediği afetler musibetler gelecek ben kitaplara aya yıldıza güneşe baktım bunu söylüyor falan da filan da akıl almaz saçmalıklar söyleyip birde bunu soytarı medyada yaymaya çalışıyor.
Kısaca kimin ne olduğu kimin ne dediği belli olmuyor. Yayılan yalan haberlerle de vatandaşı konuştuğu için kaçacak yer sığınacak birisini arayıp duruyor. Kimi evinden çıkmıyor kimi dağına bağına gidiyor kimisi dağlara düşmüş arsa veya tek katlı ev arayıp duruyor.
Benim anlamadığım şu bu olaylarda uzman olmayan kişiler nasıl böyle pervasızca ahkam keserler. Bilen bilmeyen deprem gibi önemli bir konuda bilgi verip vatandaşın kafasını karıştırıp dağlara yollara düşürür. Bu işin uzmanı kimse devlet onlara yetki verip vatandaşa doğru bilgilendirmelerini sağlaması gerekmektedir.
He şu ben alimim hacıyım hocayım diyerek milleti korkutacak asılsız bilgiler açıklayanlara ne denir sunu kestirmiş ve anlamış değilim. Bunlar din adamı ise Müslüman alim ise bu işin günahını sevabını bilmesi gerekir. Vatandaşa korku salacak haberler yaymanın hiçbir dinde adette törede yeri olmadığını bilmesi gerekmez mi?
Ben söyledim oldu diyerek bu işin günahından vebalinden kurtula bilirler mi. O şaklabanlar çok iyi bilsin ki kayıp ve geleceği ancak Cenabı Allah bilir deprem de Allah’ın istediği zaman olan bir tabiat olayıdır. Bizim inancımıza göre Cenabı Allah ol derse her şey olur olma derse de hiçbir şey olmaz. Kimse hiçbir şeyi yoktan var edemez.
Kısaca diyeceğim şu ki bunları kim durduracak bunları mutlaka durduracak birisi olmalıdır. Öyle herkes aklına geleni söyler ve yaparsa toplum düzeni nasıl sağlanır.
Yetkililer kanun yapıcıları şunu iyi bilsin ki milletin birçoğunun ruh sağlığı bozuldu. Ev ve aile düzeni bozuldu iş düzeni bozuldu bunun tamiri için de uzun zaman ister. İş işten geçmeden devlet harekete geçmeli ve bu şaklabanları bir gün evvel duracak tedbirleri almalı kanunlar uygun değilse yeni kanunlar yapmalıyız ve toplumun huzuru sağlamalıyız.