Tarih boyunca, savunma sanayiinde kamu, vakıf ve özel sektör şirketlerinin son yıllarda yakaladığı başarı, bu alanda girişimcileri her daim cesaretlendirmiştir. 1950’de faaliyetine son verilen Türkiye’nin ilk uçak fabrikası 72 yıl sonra küllerinden doğmuştur. Cumhuriyetin ilk yılarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk direktifleri doğrultusunda İnönü Hükümeti tarafından uçak fabrikası kurulması kararı alınmıştır. Fabrikanın yeri olarak Kayseri seçilmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Versay Barış Antlaşması ile uçak üretiminde Avrupa’da ön plana çıkan Alman Junkers Uçak Fabrikası’nın Almanya’da uçak üretmesi yasaklanmıştı o zaman. Junkers, Almanya’daki üretim yasağı sebebiyle Sovyetler Birliği ve Polonya’nın yanı sıra Türkiye’de yatırıma yönelmek zorunda kaldı. 1925 yılında Kayseri’de uçak fabrikası kurulması için Junkers ile anlaşma imzalandı. Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi’nin Kayseri Uçak Fabrikası 1926’da açıldı. Tabi bu durumda Tayyare fabrikasının kapatılması, uçak sanayii alanında Türkiye için büyük bir kayıp oldu. Türkiye’nin kendi milli uçaklarını üretmesi yolunda önemli bir birikim harcandı. Junkers şirketinin Sovyetler Birliği’nde kurduğu fabrika ise yıllar içinde Mig ve Tupolev tipi savaş uçaklarını üretme noktasına gelmişti. Junkers tarafından geliştirilen jet motorları Rus havacılık teknolojisinde önemli bir temeli oluşturdu. Yakın tarihte Türk Havacılık Uzay Sanayi, ASFAT, TOMTAŞ Yatırım ve Erciyes Teknopark ve MÜSİAD Kayseri ortak yatırımıyla kurulacak TOMTAŞ Havacılık ve Teknoloji Anonim Şirketi için ilk imza atıldı. Mustafa Kemal Atatürk, ulusuyla birlikte uğruna çok bedel ödediği ulus bağımsızlığının, ancak ulusal ekonomiye dayalı bir “ulusal savunma” ile korunabileceği inancını taşıyordu. Atatürk’ün, çok önemsediği “ulusal savunma” dır. Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra Atatürk tarafından atılmış ve onun öncülüğünde kurulan Türk Hava Kurumu’nun kuruluşundan tam sekiz ay sonra, yine O’nun direktifleriyle Kayseri’de bir uçak fabrikası kurulması girişimi başlatılmıştır. Mustafa Kemal’e göre, Batı’nın bir sembolü de fabrika bacalarından tüten dumandır. Ona göre Türkiye, kendi pamuğunu elbiseye ve kendi demir filizini çeliğe dönüştürmeyi başaramadığı takdirde müstemleke köleliğinden kurtulamayacaktır. Kayseri Uçak Fabrikası’nda, yaklaşık on yılda 5 ayrı tipte olmak üzere 134 adet uçak imal edilmiştir. Ayrıca 1937-1947 yılları arasında 24 tip uçak fasbatı ve 14 tip motor revizyonu gerçekleştirilmiştir. Kayseri Uçak Fabrikası’ndaki sözü edilen üretim aşamasında deneme uçuşlarının yapılabileceği bir meydanın olmaması da büyük bir sıkıntı yaratmıştır. Fabrikada üretilen ve revizyonu yapılan uçaklar, Kayseri caddesinin dar oluşu nedeniyle iniş kalkış için 5 km. uzaklığa, tecrübe uçuşları için de Çoraklar mevkiine götürülmekteydi. 1933 yılında meydan uçuşa açılarak bu sorun giderilmiştir. Tecrübe uçuşlarını ise genç Türk pilotları gerçekleştirmiştir. Kuruluş tarihinden sekiz yıl sonra, Ruslar Maksim Gorky adlı dev bir uçak yapıp, bütün dünyanın dikkatini çekerken, Polonya da sonraki yıllarda Türkiye’ye önemli miktarda PZL tipinde av uçağı satma noktasına gelmişti. İkibinli yıllarda, Havacılık ve Uzay Sanayii alanında Amerika ile yarışmakta olan Rusya’nın bugünkü konumuna gelmesinde 1925’lerde temeli atılan uçak fabrikasının, ve ısrarlı bir biçimde onun gelişimini sağlayan yönetim anlayışının büyük payının olduğu bilinmelidir. İngilizler, İkinci Dünya Savaşı’nın başlarında, Hurricane Av Uçakları’nı yardım olarak vermektense, lisanslarını satıp Kayseri’de üretme eğilimi gösterdiler.