Prof. Dr. Beyhan Asma

Deprem bölgesi

Prof. Dr. Beyhan Asma

6 Şubat'ta bir dizi yıkıcı deprem, Türkiye'nin güneydoğu illerini ve Suriye'nin kuzeybatı bölgesini vurdu. Şubat ayı itibariyle ölü sayısı 50.000'i aşmış, 100.000'den fazla kişi yaralanmış ve on binlerce insan hâlâ enkaz altında hayatta kalma umudu olmadan çıkarılmayı beklemiştir. 10. günde milyonlarca insan acil barınma, ısınma, temiz su ve temel ihtiyaçlara gereksinim duyarken, bölgede hava sıcaklığının -5°C hatta yer yer -10°C'ye kadar düştüğü ağır kış koşulları yaşanmıştır.  Hükümetimiz tarafından acil önlemler alınarak yaygın halk sağlığı sorunlarına ve salgın hastalıklara karşı uyarıda buunulmuştur. Deprem bölgesinde ve çevresinde büyüklükleri 4,5 ve 6’nın üzerine çıkabilen artçı sarsıntıların yol açtığı tedirginlik zaman zaman sürmektedir. İçinden geçtiğimiz sürecin normal bir durum değildir. Gerçekten de Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Yaşadığımız coğrafyanın bir gerçeği olan depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Hükümetimiz sadece deprem öncesi altyapısıyla yollarıyla hastaneleriyle okullarıyla konutlarıyla iş yerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek yolunda hazırlık yapmaktatır. Depremin ardından ise olabilecek en hızlı ve etkin acil yardım çalışmalarını yürüterek yaraları sarmış yıkımları telafi etmiştir. Her iki konuda da hükümetimiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek kadar büyük ilerleme ve başarı kaydetmiştir. Buna rağmen ancak 35 bin arama kurtarma görevlisine ulaşabilmişlerdir. Bölgede görevlendirdikleri toplam kamu personelimizin sayısı 271 bin, iş makinası sayısı 15 bin, uçak sayısı 78, helikopter sayısı 115, gemi sayısı 38’dir. Diğer kurumlarımız gibi Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de tüm imkânları, bölgedeki ve bölge dışından takviye olarak gelen on binlerce personeliyle bu çalışmalara katılmıştır. Kendilerini tebrik ederiz. Ülkenin dört bir yanından intikal eden gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan, depremzedelerimizin imdadına koşmuştur. Bölgeye gönderilen tüm arama kurtarma personeliyle ideal olarak 437 binaya, asgarisinden 1750 binaya aynı anda müdahale edebilecek kapasiteye ulaşılmıştır. Bu rakamlar, değil ülkemizde dünyanın tamamında etki alanı, yıkım gücü ve can kaybı itibarıyla böylesine geniş çaplı bir felakete aynı anda müdahale edebilecek sayıda profesyonel arama kurtarma ekibi bulmanın mümkün olmadığına işaret etmektedir. Nitekim bu hakikati, ülkemize gelen yabancı ekipler ve uzmanlar da açıkça ifade etmişlerdir. Tabii ki hükümetimiz ne bunların ne de başka bahanelerin arkasına asla sığınmayarak felaketin haberini alır almaz şartları sonuna kadar zorlayarak yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içinde olmuştur. Hükümetimiz, AFAD’ın yanı sıra belediyeler, sivil toplum kuruluşları, polis, jandarma, asker, sağlıkçılar, öğretmenler, madenciler, ormancılar, karayolu çalışanları, din görevlileri, savcılar ve gönüllüleri, sahada ihtiyaç duyulacak herkesi seferber etmiştir. Depremin ilk anlarından itibaren sahada canla başla çalışan  bakanlarımız, valilerimiz, kaymakamlarımız,  milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımız her biri birer kahramandır. Deprem bölgesinde yaşayan değerli vatandaşlarımız 14 Mayıs’ta gereğini en iyi şekilde haklı olarak müteşekkir duygularını göstermiş Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetinden yana oyunu kullanmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları