BÜTÜN canlıların biyolojik hedefi neslini çoğaltmakmış....
İnsanoğlu da neslini devam ettirmek için nikah ile düğün ile yuva kuruyor.
Çok doğal ve insani bir durum.
Ancak son yıllarda düğünlerin de cılkı çıkmıştı. Gösterişin, şatafatın, israfın odağı haline geldi düğünler.
Parayla görgüsüzlük nasıl gösterilir sorusunun cevabı, “düğünle gösterilir” oldu.
Her düğünü kastetmiyorum elbette.
* * *
Derken Coronarüs ateşi dünyayı kasıp kavurmaya başladı. Covid-19 pandemisi Kayseri’de son 1 aydır patladı.
Sağlık Bakanı’nın açıklamasına göre Türkiye’de en çok görüldüğü iller arasında Kayseri’de var.
Ve Coronavirüs’ün Kayseri’de en çok yayıldığı etkinliklerin başında düğünler var.
Devlet şehrimizde düğünleri 1 saatle sınırladı, bir anlamda yasakladı.
Bizim ahali yasak dinlemedi düğünleri Nevşehir’e, Ürgüp’e taşıdı... Nevşehir Valisi Kayseri’den gelen düğünleri yasakladı, neredeyse Kayseri’den girişleri de yasaklayacak duruma geldi.
Bizim ahali yine yenilmedi bağ evlerinde organizasyon şirketleri aracılığıyla kına geceleri, nikah merasimleri yapmaya başladı.
* * *
O da yetmemiş;
Düğün salonlarında düğünler 1 saatle kısıtlanıp, düğün yemekleri düğün salonlarında verilemez olunca restorantlarda düğün yemekleri verilmeye başlamış.
Bunu bana bir düğün salonu sahibi anlattı ve dedi ki, “Düğün salonunda verilen düğün yemeklerinde pandemiye karşı her türlü tedbiri alabiliriz. Devasa salonlarımız var ama bize düğün yemeği yasak, tıkış tıkış restoranlara serbest. Restoranlar normalde de tıklım tıklım, kafeteryalar öylesine. Bu Allah’tan reva mı?”
Doğrusu ne diyeceğimi bilemedim.
Yetkililerin dikkatine sunuyorum.
* * *
O değil de düğünler biyolojik hedefe hizmet etmek için, yani insanoğlunun neslini devam ettirmesi için iken biz de insanoğlunun nesline zeval getirir hale geldi.
Daha akıllanmayacak mıyız?
10 YILLIK İFTİRA
Vedat Ali Özışık’ın açıklamasıyla farkettim ki, Kayseri Şeker Fabrikası’nın kapılarını çiftçilere açan adam olarak tarihe geçen Özışık’ın seçimle devirilemeyince FETÖ destekli siyasi bir operasyonla görevlerinden uzaklaştırılmasının üzerinden 10 yıl geçmiş...
* * *
Vedat Ali Özışık yunmuş yıkanmış, sütten çıkmış ak kaşık mı?
Değil elbette, her kul gibi o da hatasız değil.
Ama adama ne iftiralar attılar...
Bankada 100 milyon TL parası var diye MASAK’a rapor bile verdirttiler.
Özel hayatını paspas yaptılar.
Sahte belgeler, asılsız raporlar, olmadık suçlamalar...
Yıllarca cezaevinde tuttular.
* * *
Özışık dün duyurdu. Hakkında 10 yıl önce düzenlenen bir raporda kendisine iftira atıldığının 25.08.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporuyla ortaya çıktığını şöyle anlattı:
“Bizlere iftira atan Fetöcü ve bazı siyasiler raporlar düzenlemiş, düzenletmişlerdi. 10 yıl bize olmadık karalama yaptılar, iftira attılar. Makamımızdan alıp, cezaevine sokmuşlardı. Antep’ten aldığımızda fabrikayı fazla fiyata alıp, Şeker Fabrikasını zarara uğrattılar gibi sahte raporlar, sahte iddianameler hazırlatıp, kumpaslarını yürütmüşlerdi. (ve bilir kişi raporunda 7 trilyon Şeker Fabrikasını kara geçirmiş denmekte.) Şimdi soruyorum Fetöcülere ve siyasilere sizler Allah’ın adaletini bilmiyor, görmüyor musunuz? Allah’ın adaleti tecelli etti. Gerçekler 10 yıl sonra ortaya çıktı. Sizler şimdi ne yapacaksınız? İzleyip, göreceğiz. Kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”
Böylece Özışık hakkındaki 10 yıllık bir iftira daha boşa çıktı.
Bunca iftiraları atanlar Vedat Ali Özışık ile ilahi huzurda nasıl hesaplaşacak kimbilir.
* * *
Benzeri iftiralara Hasan Ali Kilci de uğramıştı. Seçimle indirilemediği koltuktan FETÖ destekli siyasi operasyonla uzaklaştırıldı. Aylarca cezaevinde tutuldu...
Kilci şimdi gerçek dünyada biz yalan dünyada.
Ve hesap günü de çok yakın...