A Milli Takımımız önceki gün Hollanda karşısında müthiş bir galibiyet elde etti.
Ben skordan çok oynanan oyuna adapte olmuştum.
Acaba genç jenerasyon yeni bir turnuva olan Dünya Kupası için hazır mı ? diye…
Zaten bilindiği gibi yaz ayında da Avrupa Şampiyonası’nda boy gösterecek aynı isimler.
Bilindiği üzere bu takım ilk kurulduğunda, kırılgan, tecrübesiz ve belli noktalarda aksamalar yaşayan bir takımdı.
Ama Hollanda karşısındaki harika bir futbol adeta yeni bir şeylerin başlangıcı gibiydi.
Sahada güven veren bir oyuncu grubu vardı.
O genç jenerasyon dediğimiz takım tecrübelenmiş, mükemmel bir takım olmuş.
Saha içerisinde aksayan bir bölge yok, harika bir pas trafiği, doygun ve göze hoş gelen bir futbol var. Tamam Hollanda eski Hollanda değil, onlar da çok gençleşti, tecrübesizler ama grubun en güçlü takımı olarak lanse ediliyor. Maç öncesi de favori Hollanda gösteriliyordu.
Ve siz bu takım karşısında 3-0 öne geçip, basit goller yemenize rağmen sahadan 4-2’lik galibiyetle ayrılıyorsunuz. Gerçekten müthiş bir başlangıç oldu.
Bu grupta korktuğumuz 2 takım var.
Norveç ve Hollanda…
Hollanda karşısında iyi bir sonuç aldık. Cumartesi günü de Norveç ile kritik bir sınav var. Millilerimiz bu maçtan da galibiyet alması halinde yolu çok önemli bir avantaj elde edecektir.
Tabii konuşmak için henüz çok erken ancak milli takımın verdiği güven oldukça fazla.
2002 yılından beri hasret kaldığımız Dünya Kupası’na bu jenerasyonla katılacağımıza inanıyorum.
Yaz ayındaki Avrupa Şampiyonası’nda da takım turnuva tecrübesi kazanacaktır.
Süper Lig’in araya girdiği şu günlerde Milli takımında güzel futbolla galibiyet elde etmesi futbol hasretini dizginliyor. Aksi takdirde kötü bir milli takım, Süper Lig’e hasret bırakıyor.
