Ligin en iyi futbol oynayan takımlarından biri olan Hatayspor karşısında 3 gollü galibiyet gerçekten mükemmeldi.
Bu skor kimsenin beklediği bir skor ve oyun değildi.
İnanın maç öncesinde herkes 1 puana razıydı. Çünkü rakip Hatayspor… Ligin demirbaşlarından…
Hücumda çok ama çok etkili silahları olan bir takım. Hele ki Boupendza gibi Kayserispor kadar gol atmış bir forvetleri var.
Oynadıkları futbolla herkesin beğenisini kazanan bir ekip.
Maçtan önce ben 1 puan alsak kâfi diyenlerdenim.
Ancak Kayserispor sahada öyle bir futbol oynadı ki, geçtiğimiz haftalardaki Kayserispor’dan eser yok. Harika bir futbol. Sahada futbolun doğrularını yapan oyuncu grubu…
Herkes kendi bölgesinde en iyisini yaptı.
Sadece Hatay maçında da değil, bir önceki Rizespor maçının ikinci yarısında da çok iyi oynayan bir Kayserispor vardı.
Sezon başından bu yana eleştirilen İlhan Parlak, son 2 maçta 2 gol atarak performansıyla da kendini affettirdi.
Geldiği günden bu yana eleştirilen Muhar, son 2 maçında 1 gol 1 asistle katkı sağladı ve futbolununun üzerine koyarak devam ediyor.
Ramazan Civelek, oynadığı maçlarda kalitesini göstermeye devam ediyor ve Zoran’a formayı bırakmaya hiç niyeti yok.
Uğur Demirok hem savunmayı toparlayan hem de skora katkı vererek ekstra performans gösteriyor. Ayrıca Sapunaru’dan sonra takımın ağabeyi konumunda.
Attamah’ın bu takımın değişilmez bir oyuncusu olduğunu gördük. Çok ama çok iyi mücadele etti.
Aziz Behich’i anlatmaya gerek yok. Kayserispor’un en iyi transferi ve bonservisi kesinlikle alınmalı.
Lennon yine geç açılan isimlerden biri oldu, Hatay maçının yıldızıydı.
Tek tek saymaya gerek yok dediğim gibi herkes görevini en iyi şekilde yaptı. Hatta üzerine bile koyarak ekstra performans gösterdi.
Ancak kafama takılan bir durum var.
Bu oyuncuların çoğu sezon başından beri aynı isimler.
Birkaç takviye dışında tamamı sezon başından beri bu takımda.
Peki, bu takım neden takımın başında teknik direktör varken bu kadar kötü performans sergilerken, takım Uğur Kulaksız’a emanet edildiğinde aslan kesiliyor?
Anlamış değilim…
Ben sadece durum analizi yapıyorum.
Gördüklerimi yazıyorum.
Uğur Kulaksız 4’te 4 yaparak, diğer hocaları şimdiden solladı.
Samet Aybaba galibiyet bile alamadan gitti.
Bayram Bektaş ile Petrescu ise 2’şer galibiyet alabildiler.
Futbolcular hocalarla anlaşamıyor mu?
Aralarındaki iletişimsizlik nedir?
Teknik adam varken, berbat bir futbol ama takım hocasız kalınca (resmiyette teknik direktörü yok) aslan kesiliyor, futbolu düzeliyor, gol atıyor, kazanıyor.
Benim çıkarımım,
Galiba Kayserisporlu futbolcular rahatlığı seviyor.
Ya da gelen hiçbir hocayla yıldızları barışmıyor.
Ya da başka bir sebep bilemiyorum.
Berna Gözbaşı önceki gün yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamasında, ”Bundan sonrası için bu hafta bir karar vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Yani bu açıklamadan çıkarılması gereken sonuç şu ki;
Yönetim yeni bir hoca ile temas halinde…
Belki de görüşüp anlaştılar bilemeyiz. Uğur Kulaksız ve ekibi yine joker eleman gibi kenarda tutulacak. Kötü bir sonuç alınması durumunda yeni hoca hemen takımın başına getirilecek.
Bu senaryoyu daha önce yaşadık.
2 sezonda 8 hoca değiştirdik.
Ancak hiç biri Uğur Kulaksız gibi 4 maç üst üste kazanamadı.
Umarım takımın bu gidişatı bozulacak bir durum yaşanmaz.
Yönetim bu durumu iyi analiz etmeli.
1 sezonda 3-4 hoca değiştirmek bile başlı başına yanlış bir olayken, hala hatalardan ders çıkaramamak takımı felakete götürür.
Kayserispor taraftarına iki kez üst üste küme düşme acısı yaşatılmasın.
Kayserispor şuan iyi konumda sayılır ama önünde çok uzun haftalar var.
Rahata ermeden rehavete girmek çok tehlikeli.
Maçların sonunda davullu zurnalı görüntüler çok güzel ama henüz erken.
Kayserispor’un oynayacağı çok maç var. Çok kritik müsabakalar var.
Ligde kalmayı garantileyince tüm Kayseri davulla zurnayla kutlama yaparız inşallah.