SÜPER Lig 12 Haziran'da başlayacak. Bitime 8 hafta kala oldukça ilginç maçlar izleyeceğimizi düşünüyorum.
Herşeyden önce dolu tribünler olmayacak. Sessiz ve zevksiz maçların olacağı aşikâr. Bunun yanında ev sahibi avantajı diye birşey de kalmadı. Önceki gün yapılan istatistikte, Koronavirüs sonrası Almanya Ligi'nde 22 maç oynanmış ve bunların sadece üçüncü iç saha takımları kazanmıştı.
Yani bir kez daha gördük ki, taraftar futbolun olmazsa olmaz bir parçası.
Tabi şuanki süreç itibariyle olması gereken bu. Riskin daha da artmaması için taraftarın maçta olmaması en mantıklısı.
Kayserispor'a gelecek olursak, korona öncesi işi zor olan Kayserispor'un şuan işi 2 kat zorlaştı. 2 aydır maç yapmadan oyuncular, form tutmakta zorlanacaktır. Tabii bu olay tüm takımlar için geçerli ancak, son sırada olan bir takım için işler biraz daha karmaşık hale geliyor.
Yukarıda da bahsettiğim gibi taraftar olmadığı için ev sahibi avantajının da bir anlamı kalmıyor. Bir takımın itici gücü olan taraftardan yoksun şekilde sahaya çıkmak, takımı büyük ölçüde etkiler.
Sözleşmesi sona erecek olan futbolcular da biran önce liglerin bitmesini istiyor. Çoğu ligi kafada bitirmiştir bile. Bakıldığı zaman her açıdan zor bir 8 hafta olacak. Kayserispor'un işi kolay olmayacak.
Her futbolcu sahada yüzde yüzünü vermek zorunda. Fenerbahçe maçıyla başlayacak olan 8 maçlık seri Trabzonspor maçıyla son bulacak.
Umarım Kayserispor bu serüvenden mutlu şekilde çıkar.