Bu senaryoyu bu sezon çok kez yaşadık.
Kasımpaşa maçında yine öne geçen bir Kayserispor, yine puan kaybeden bir Kayserispor…
Öne geçtiği maçlarda puan kaybetme hastalığını devam ettiren Sarı-kırmızılılar, yine avantaj yakaladığı bir maçta üç puan bırakarak Kayseri’ye döndü.
Kayserispor’un bu sezon öne geçtiği maçlarda kaybettiği puan sayısı 20 oldu.
Bu puanların yarısını alsa ilk 5’e girecek takım.
Kasımpaşa maçında öne geçse de Yasir’in kendi kalesine attığı gol, takımın modunu tamamen düşürdü. Üzerine Uğur’un ıskaladığı top, ikinci gole neden oldu. Son haftaların yıldızı Onur Bulut’un kaptırdığı topla Kayserispor kalesinde üçüncü golü gördü.
Bunca hatadan sonra takımda ipler koptu. Sabaha kadar oynansa kazanamazdı Kayserispor…
İlk yarıdaki Alanyaspor maçının bir örneğini yaşadık diyebilirim.
Oyuncularda istek, arzu, mücadele… Bunların hiç biri yoktu.
Netice olarak Kayserispor 6 maçlık seriyi noktaladı. 1 haftalık aranın ardından Hatay maçı var. Bu maç yeni bir çıkış maçı olmalı…
******************
Geçtiğimiz 2 sezonu baz alırsak, komadan çıkmış olan Kayserispor şuanda, 31 puanla ligin orta sıralarında kendi halinde mücadele eden bir takım görünümünde.
Hedef ne? Belli değil…
Kümede kalmak mı? Sanmam…
Futbolda her şey var ama bu kadronun, bu takımın küme düşeceğini düşünmüyorum.
Avrupa mı? O da çok zor…
Çünkü Kayserispor’un belli bir sistemi yok.
Oyun planı yok. Gelecek için ne tür izlenim bıraktığını çözemiyoruz. Geçen hafta oynadığı oyun, verdiği mücadele bu hafta yok. Gelecek hafta ne oynayacak belli değil. Kadro nasıl şekillenecek tahmin bile edemiyoruz.
Evet eksikler, sakatlar, cezalılar derken Hikmet Karaman ilk yarıda baya bir zorluk çekti
Birkaç hafta daha bu durumdan mustarip olacak.
Daha sonra transfer sezonu sona erdikten sonra (8 Şubat), kimsenin takımdaki eksiklerden bahsetmeye hakkı yok.
Bu takımda ilk yarıda yüzüne bakılmayan futbolcular, şimdi takımı sırtlar hale geldi.
Hikmet Karaman’ı belli bir dönem anlayabildim.
Stoperde sürekli yaşanan sakatlıklar, takımın beyni Mensah vs...
Ancak Hikmet Hoca’nın da takımı bu kadar kurcalamasına anlam veremiyorum.
Emrah Başsan’ı sezonun ilk 10 haftasından sonra göremedik.
Doğru düzgün verim alınamamasına rağmen, oyuncuya sabretmeye devam etti. Son birkaç hafta yedeğe çekince, Emrah’ın sonradan oyuna girerek daha etkili olduğunu gördük.
Şimdi ise Gökhan Sazdağı…
3 haftadır ilk 11’de başlatıp ikinci 45’te oyundan almasına da anlam veremiyorum. Madem haftalardır ilk yarıda oyununu beğenmiyorsun, bu oyuncu neden ilk 11 başlıyor?
Mane’nin ağzıyla kuş tutmadığı kaldı.
Evet, sezon başında sahada yürüyecek hali yoktu. Hatta Hikmet Karaman Mane’yi tamamen silmişti. Ama oyuncu kendini toparladı. Son haftaların yıldızı konumunda. Hem sahada mücadeleci oyunu ve hızının yanı sıra skora da katkı vermeye devam ediyor.
Attamah bu sezon nereye koysa oynadı. Her maçta da üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Buna rağmen Hikmet hoca çoğu maçta onu yedeğe çekti.
Evet eksikler sakatlar konusunda Hikmet Karaman’a hak verdiğimiz durumlar oldu. Ancak Karaman’ın da kaybedilen puanlarda hataları yok değil.
Kadroyu gereğinden fazla kurcalaması, forma adaletini tam anlamıyla sağlayamaması, her hafta farklı bir oyun planı, farklı bir kadro, müsabaka içerisinde teknik-taktik ve dizilişler, hocanın hanesine yazılan eksiler oldular.
Kasımpaşa maçına kadar iyi bir serisi bulunan Kayserispor, camiaya umut aşılasa da, kaybedilen üç puan yeniden yüzleri astı.
Ancak henüz kaybedilmiş bir şey yok. Yazının başında da bahsettim bu takım bu kadroyla düşmez. Ama bu takımın yeri burası da değil.
Kayserispor, bu sezon parlayan çoğu Anadolu takımından daha iyi kadroya sahip.
Sadece iskeleti oluşmamış bir takım. Bu sezonu en iyi şekilde atlatması halinde, kadrosunu bozmadan gelecek sezonlarda bir Hatay, bir Konya, bir Alanya gibi dikkatleri üzerine çekebilir.
