KAYSERİSPOR’un hali içler acısı.
Antrenörü de bir yerde Osmanlıspor farklı mağlubiyeti sonrasında bunu itiraf etti.
Bir de ekledi; “Bu durumu değiştirebilir miyiz, bilemiyorum...”
“Bilemiyorum...” derken sanki onun yerine başkası gelip, değiştirecekmiş gibi...
Sorumlu kendisi, herkes ondan birşeyler bekliyor, başkasından değil...
Nasıl ki iyi günlerde kendisine “aslan payı” verilirken, kötü günlerde de eleştirinin çoğu ona düşecektir.
En önemlisi Sergen Yalçın’ın ağlamaya hakkı yok.
“Düzeltirmiyiz acaba, bilemiyorum...” demeyecek, çıkacak ve düzeltecek.
Bu kötü günleri bitirecek kendisidir ve öğrencileridir.
Herkesin onlardan beklentisi de bu şekildedir.
Sonuç olarak en alt düşüşü de gördük sayelerinde..
Görebileceğimiz alt limit de kalmadı.
Her gelenden 3-4 gol yiyen bir Kayserispor var karşımızda.
Son dört maçta kalesinde 14 gol gören bir takım var.
Allah’tan alt sıradaki takımlar da puan kaybı yaşıyor.
Yoksa bugün Kayserispor’un sıkıntısı bir kat daha fazla olacaktı.
En kötüsü de şehirdeki hava da giderek eskiye dönmeye başladı.
Osmanlıspor maçında gün ve saat uygun olmasına rağmen yeterince tribünlerin dolmadığını gördük.
Coşkunun da kaybolduğu ortada.
Yeniden silkelenmek gerekiyor.
Şehir olarak, takım olarak, teknik heyet ve yönetim olarak yeniden bir toparlanmak gerekiyor.
Aksi taktirde her şey aleyhimize gelişiyor.
Kalan 7 maç var ve her müsabaka da birbirinden zorlu geçecek.
En kötüsü de Kayserispor’un son üç maçta kendi evinde sadece bir puan alabilmesidir.
Kendi evinizde kazanamıyorsanız hiç bir şeye de bahane bulmaya hakkınız olamaz.
Elbette kötü oyun, gününde olamayışın verdiği faktörler takımı etkiliyor.
Ama diğer faktörleri görebilmek için de kendinizin ber şeyler yapması gerekiyor.
Mesela hakem faktörü Osmanlıspor maçında iki kez sahne aldı ve Kayserispor’un ipini çekti.
Oldum olması Mete Kalkavan’ın yönetimini beğenmem. Piyon bir hakemdir, Kayseri’ye gönderilmesi de şaibelidir.
Kayserispor’un aleyhine çaldığı iki penaltı da çok abartı. İlkinde penaltı ile alakası yokken, ikincisi ise ceza sahasının dışındaydı.
Ancak bunları gündeme alıp,işlemek için Kayserispor’un sahadaki mücadelesine bakmak gerekiyor.
Takım mücadele etse, istekli olsa, tribünleri de arkasına alsa belki bunlar bir nebze onları kurtaracaktır.
O yok, bu yok...
Bahene bulacak bir durum yok.
En önemlisi de kendi göbeğini kendin keseceksin. Hakeme makeme sığınmayacaksın.
Sonuç olarak; o ilk haftalardaki mücadelenin yarısını sergilesen bugün bunları konuşmuyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Sel ile gelen yel ile gider.