Metin Kösedağ

Yalanı zaman yıkar...

Metin Kösedağ

BAZEN insanlar kendilerinden beklenmeyen söz ve davranışlarda bulunurlar.

Zaman zaman “Söz doğru ama, söyleyen yanlış” dediğimiz anlar olmuştur.

Bazı insanlar kendilerini aşan konularda da ahkam kesmeye bayılırlar.

Oysa ki her zaman söylediğim, gibi, herkes bildiği konuda konuşmalı, bildiği işleri yapmalı ve bilmediği konularda susmalıdır.

Ama çevrenize bir bakın “herkes her şeyi biliyor.”

Kimsenin ders almaya, nasihat dinlemeye, bilgi dağarcığını arttırmaya, geliştirmeye ihtiyacı yok.

Yalan yanlış herkes konuşuyor.

Çıkarları için yalan söyleyenlerin çoğaldığı günümüzde doğruları konuşanı bulmak takdire şayan bir durum oldu.

Yalan söylemek, ayıpların en büyüğü, en fenası, insanı üzen, geleceğini, mutluluğunu gölgeleyen, psikolojisini bozan, “bütün kötülüklerin başıdır.”

Hele hele doğruyu eğri gibi göstererek, yalan söylemek gerçekten ahlaksız bir davranıştır.

Zira ucu mutlak birine uzanır.

Yalan söylemek, zan altında bırakmak, göz yumulamaz, hoş karşılanamaz.

Şurası da bir gerçektir ki, “yalan söylemeye alışmış insandan doğruları söylemesini bekleyemezsiziniz.”

Yanlış anlayan insana da doğruları anlatmak onu ikna etmek çok zordur.

Konuşan ne söylerse söylesin, herkes anlamak istediğini anlar. Oysa ki dördüncü Roma imparatoru A. Claudius der ki, “Her doğrunun iki yönü vardır. Birini kabullenmeden önce iki taraftan da bakmış olmak her zaman iyidir.”

Yalancılar toplumun huzurunu kaçırırlar.

Toplumda güven duygusunun zedelenmesine neden olurlar.

Düşünsenize bir başkası size yalan söylediğinde nasıl sinirlenir kızarsınız ve güveniniz sarsılır.

Bildiğiniz gibi yalancılar toplum tarafından sevilmezler.

Unutmayın, “yalanla kurulan zamanla yıkılır”.

Doğru, dürüst insanlar toplum içinde kendilerine en çok güvenilen insanlar olduğundan saygı, sevgi ve itibar görürler.

Doğruluk ve dürüstlük her zaman iyiliği, gerçeği yardımseverliği, sevgi, saygı ve güveni doğurur.

Oysa ki, “doğruluk yerine yalanı, dürüstlük yerine sahtekarlığı benimseyenler toplum tarafından mutlaka dışlanır.”

Sürekli yalan söyleyen ve insanları aldatan kişinin toplumda saygın bir yerinin olması düşünülemez.

Kişiyle arasında güven duygusunu ortadan kaldıran yalan ve hile; aileleri parçalar, arkadaşlık, dostluk ilişkilerini zedeler.

Kendi çıkarları için yalan söyleyen kişiler, karşısındakini aldatsa da içinde gizlediği gerçek sürekli onu rahatsız eder.

Keşke kimse kimseyi kandırıp aldatmasa, kimse kendi çıkarları doğrultusunda birilerine haksızlık yapmasa, yaşam daha güzel olsa…

Unutulmamalıdır ki, “Dürüst insanın hem beden, hem ruhu rahattır.”

Şöyle bir etrafınızı bir güzel süzün, kimlerin yalan, kimlerin doğru söylediğini etüd edin. Özellikle de siyasilerin.

Öyle ya; etrafımızda birçok siyasinin sırf seçmeni etkilemek için ne yalanlar attığını rahatlıkla görebilirsiniz...

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

KAYNAK: https://www.cayyolu.com.tr/yazarlar/guler-karakurumer/yalanla-kurulan-zamanla-yikilir/2455/

Yazarın Diğer Yazıları