İNSANLARIN yürümesi için bir çok nedeni vardır.
Kimi sağlık için...
Kimi spor için...
Kimi bir şeyleri protesto etmek için yürür...
Kimi de...
Evet, kimi de mahkeme kararlarını protesto etmek için yürür...
Ana Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise ülkedeki adalet kavranımı “yerden yere” vurmak için bir yürüyüş başlattı...
Yani kendini yollara atmış, yürüdükçe açılıyor(!).
Kılıçdaroğlu, CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından Ankara’dan İstanbul’a ‘Adalet Yürüyüşü’nü
yapıyor.
Hani geçmişte hak, adalet arayışından bir türlü istediğini elde edemeyen vatandaşların yürüyüşlerine çok tanık olmuştuk ama bir siyasi
ve en önemlisi de ülkenin ana muhalefet partisi liderinin yürüyüşünü de ilk kez görüyoruz.
Oysa ki aynı ana muhalefet liderinin elinde bir çok imkanı var.
Siyasi bir liderin adalet arayışı yollarda değil, meclis catısı altında olmalıdır.
Normal vatandaş değil.
Mecliste çok etkili bir grubu var.
Aynı adalet yürüyüşünü yollara düşerek değil de mecliste verse daha mantıklı olmazmıydı?.
Ülkenin bulunduğu stratejik duruma rağmen böylesine bir karar alarak ortalığı bir birine katma riskine yönelmesi pek de akl-a izan bir durum değil.
Umarım biran önce bu kararından vazgeçer ve gider çatısı altında bulunduğu mecliste arzuladığı “adalet” arayışına başlar.
Çünkü; toplum olarak çok çabuk galeyana geliyoruz.
En ufak işaret fişeği ile ortalığı ateşe veriyoruz.
Yıllardır zaten bu tür durumlardan çok çektiğimiz orta yerde dura dura CHP liderinin böylesine bir “mantıksız” karar alıp, yollara
düşmesi çok düşündürücü.
CHP liderinin bu tavrı, bu hareketi bugün Türkiye üzerinde emelleri olan başta hain FETÖ terör örgütü olmak üzere bir çok alçağın
işine gelecektir.
Bugün Türkiye’de çeşitli suçlardan bir çok insan ya gözaltına alınıyor, ya da tutuklanıyor.
Adalet bir yerde ağır aksak olsa da işliyor.
Ama şu çok iyi bilinmelidir ki hain terör örgütü FETÖ’nün ülkeye verdiği zararı son yıllarda hiç bir örgüt ve hiç bir oluşum vermemiştir.
Bu durum orta yede dururken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir milletvekili tutuklandı diye çıkıp Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş
başlatması ülkenin yararına değil bilakis zararınadır.
Tutuklanan vekil olması bu kadar ses getiriyorsa bu ülkede yıllarca suçsuz günahsız bir çok insanın cezaevlerinde çürüdüğünde de aynı
hassasiyet gösterilmeliydi.
Sonuçta milletvekilinin “suç işleme özgürlüğü” de olmamalı.
Ülkenin birliğini, beraberliği ve bütünlüğünü tehlikeye atacak her kimse, varsa cezasını çekmeli.
Ama; sırf vekil diye “suç işleme” imtiyazına sahip olunmak isteniyorsa da diyecek bir şeyimiz yok. O zaman istedikleri yere kadar
yürümekte serbestler.
GÜNÜN SÖZÜ
İhtiras; feyiz ve kemalin en büyük düşmanıdır.
