Metin Kösedağ

SÖZ MİLLETTE

Metin Kösedağ

YAKLAŞIK iki aylık seçim süreci bugün son bulacak.
Daha öncekilerine göre seçim süreci kısa olması nedeniyle partiler “hızlandırmış” bir çalışma içine girdiler.
Bir de sanki en “çok bağıran, bağırtan” daha çok oy alacakmış yarışı da epeyce vatandaşımızın kafasını şişirdi.
Hele hele son bir hatfada Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan seyyar çadırlardan çıkan görüntüler, sesler vatandaşı adeta çıldırttı.
İlk kez böyle “bir rezalete” şahit olduk.
Panayır alanı mı desek, rezalet ortamı mı desek anlamadım.
Neyse ki bitti ve bugün hayırlısıyla iki aylık sürenin sonuna geldik.
Sandık başına gidiyoruz.
Artık millî iradenin ortaya çıkacağı sonuçları bekliyoruz.
Herkes söyleyeceğini söyledi.
Vaatlerin ne kadar etkili ve vatandaşı ne oranda ikna ettiği bu sonuçlarla tescil edilecek.
18 yaşındaki delikanlıdan 98 yaşındaki piri fâniye her vatandaş seçme ve seçilme hakkına sahip.
Seçilmeye talip olanların yaş ortalamasından ziyade, seçme görevini ifa edecek vatandaşların içinde bulundukları ömür kuşağına göre farklı tercihler tezahür edecek…
Dile kolay en genci ile en ihtiyarı arasında “en az seksen senelik bir hayat tecrübesi” var.
Ve bu tecrübe nice zorlu testlerden geçilerek elde edilmiş.
Hayatının baharındaki 18’lik genç ile sonbaharındaki “asırlık çınarın tercihleri ve tercihlere etki edecek dürtüleri elbette çok çok farklı olacak.”
Ancak şurasını belirtelim ki, Türkiye gibi nüfusunun yaş ortalamasında gençlerin (hatta biraz daha genişletirsek henüz yaşlılık sınıfına girmemiş olgunların) ağır bastığı bir toplumda, “seçmen davranışlarını etkileyen faktörler”, eskiye nazaran gelenekten ziyade “modern şartların” getirdiği ihtiyaç ve değişimlerden kaynaklanır…
Dolayısıyla seçmen kitlesinin bu en büyük dilimi olan genç ve olgun kuşağı kendi tarafına çekebilecek “gerçekçi bir program ortaya koyabilen ve bunu da başarılı şekilde aktaran”, anlatabilen siyasi partiler ve adaylar ona göre de netice alabilecektir.
“Gelişigüzel vaatler, ülke meselelerinin çözümü konusunda ayağı yere basmayan afaki formüllerle”, belki bir kısım seçmenin “gözünü boyamak mümkün” olabilir.
Fakat unutulmamalı ki, seçmen kitlesinin kahir ekseriyeti mutlaka gerçekçi programlara itibar edecektir.
Vatanımız, milletimiz için hayırlısı neyse o olur inşallah.
Kazasız, belasız, kavga ve gürültüsüz bir seçim dileklerimle.

Yazarın Diğer Yazıları