MALUMUNUZ 7 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı. Sayılı günler azaldıkça da siyasetin "dozu" da giderek artıyor. Ancak bu doz genellikle de yapılacak ve olası icraatlardan ziyade "çamur siyaseti"ne dünüşmeye başladı.
Büyük partiler dediğimiz, dahası iktidara oynayan üç partinin adayları arasındaki söz düellosunun geldiği nokta pek de iç açıcı değil.
MHP ve CHP'nin hedefinde varsa yoksa AK Parti 1. Sıra Milletvekili adayı Mehmet Özhaseki...
Yani dışarıdan görünen: "Biz Özhaseki'ye ne kadar vurursak o kadar oyumuzu arttırırız." mantığı var.
Ama; aslında gerçeğin öyle olmadığını da çok iyi biliyorlar.
Oysa ki halk deyimi ile "çamur siyaseti" nden ziyadesi ile yapacakları icraatları anlatmaları çok daha mantıklı olur. Bu AK Parti için de geçerlidir.
Evet bugün Kayseri'nin 9 milletvekili hakkı var.
Son seçimde AK Parti 7, MHP 1 ve CHP de 1 vekil elde etmişti.
AK Parti'nin hedefinde bu yedi sayıyı korumak, MHP'nin hedefinde ise en az iki vekil.. CHP ise en ölü döneminde dahi 1 vekil mutlaka çıkarmıştır. Büyük ihtimalle yine öyle olacak.
Tabi ki daha 7 Haziran'a çok uzun bir süre var.
Ki burası da Türkiye olduğuna göre her an siyasetin gidişatını değiştirebilecek hamleler yaşanabilir.
O yüzden partiler 7 Haziran'a hazırlanırken, halktan oy isterken rakibini kötülemekten ziyade yapacakları icraatları ve projeleri ile gündeme gelmeyi amaçlamalılar.
Yoksa 80'li yıllardan bu yana süre gelen siyasi tarihimizde halk hep "aldatılan...", siyasetçi de hep güven kaybeden taraf olmuştur.
Önemli olan halkın ayağına kadar gitmek değil, önemli olan halkın siyasetçiye olan güvenini yeniden temin ve tesis etmektir.