TÜRKİYE’de siyasetin ne denli kirli, ne denli bulaşık olduğunu anlatmamıza gerek yok her halde.
Köyünde, evinde, bağında bahçesinde “bir baltaya sap” olamayanların da yeri
siyaset olmuş günümüz Türkiyesinde...
Ülke, vatan, millet, bayrak telaşına (!) girip, her tarafta kart vizit dağıtmakla geçiriyor ömrünü bu büyük çaplı (!) siyaset adamları (!)
Ne yazık ki böylelerinin işleri de hep rast gitmiştir.
Bir yerlerde köşe kapış, oraya “sülük” gibi yapışarak “siyaset ahalisinin içinde” son nefesine kadar söz (!) sahibi olmuştur.
Geçmişten günümüze bu hep böyle olmuştur.
Siyaset, ülkemizin “en kolay mesleğidir.”
Hemen hemen herkesin mutlaka bir dönem yaptığı da olmuştur.
Hayatına siyaset bulaşmayan çok az insan vardır bu ülkede.
"Saf-temiz Anadolu insanının" iyi niyetini suistimal ederek bir yerlere gelmek için çaba içine giren siyasetçi şaklabanlar var..."
Hep söyleriz siyaset kirlendi diye, oysa “yılların birikmiş kirlenmişliği” devam
ediyor.
Genç kuşaklar bilmezler geçmiş dönemlerde aslında siyaset çok daha kirli idi.
O kadar ki siyaset yapmak büyük bir riskti, o kadar ki ucunda ölüm bile varsayımlardan biri idi.
Çünkü; Türkiye’de bir sağ parti bir de sol parti bir de merkez olduğunu iddia eden ve hep iktidar olan bir parti, diğer partiler pek dikkate alınmazdı.
“Demokrasimizin gelişmesi” adına hiç bir gayret sarf edilmez bilakis iktidar olanlar “iktidarlarını idame ettirmek için her türlü antidemokratik uygulamaları yaparlardı.”
Özellikle ikibinli yıllar öncesinde siyasetin kirliliği zirve yapmıştı.
Neler neler yaşanmıştı.
Bırakın demokrasiyi geliştirmek, “kendine göre” demokrasiler oluşturanlar dahi vardı ülkemizin siyaset sahnesinde.
Şükür ki bu ve buna benser yapılar şimdilik yok.
Gelelim asıl konumuza.
Siyasi partilerin kadrolarını şöyle incelediğimizde kimlerin siyaset uğruna neler yaptığını daha net görme şansımız olabiliyor.
Kimileri gerçekten “vatan, millet v.s.” aşkına bu işi yaptığı, ama kimileri de sırf biryerlerde kendine yer edinebilmek, “rant”salamak için bu işin içine girdiğini rahatlıkla görebiliyoruz.
Bir de şu var!
Eskidendi siyasetçinin “iki anahtar” vaadine kanan vatandaş profili.
Artık her şey çok değişti.
Ülkemiz insanı artık “doğruyu da”, “yanlışı da” çok daha iyi seçme ferasetine sahip oldu.
Buna rağmen günümüz siyaseti içinde “saf-temiz Anadolu insanının” iyi niyetini suistimal ederek bir yerlere gelmek için çaba içine giren adına siyasetçi dediğimiz şaklabanlar var...
GÜNÜN SÖZÜ
Her siyasi parti, kendi yalanını yutarken ölür. John Arbuthnot