SON dönemlerde bir cümle türedi, hem yerelde hem de genelde.
“... Sevdamız Türkiye”, ya da “Sevdamız Kayseri...” diye.
Ne sevdalı insanlarımız varmış, maşallah.
Elbette gerçek vatan evlatlarına lafımız olmaz, olamaz.
Öyle ki koca koca insanların böyle yapmacık, böyle pespaye, böyle “tribüne oynama”, süslü laflar etmesine alıştık artık.
Elbette onlar;
- Siyasetteki yerlerini korumak için,
- Bulundukları makamlarını daha yukarılara çekmek için,
- Vatandaşın gözünü boyamak için,
- Dahası neye yorumlarsanız yorumlayın, onun için bu tür süslü lafları etmeye mecburiyetleri var.
Çünkü; zaman onu gerektiriyor(!)
Öyle ki; sevdası Kayseri veya Türkiye olanların geçmişlerine şöyle baktığımızda ne denli “çarpık” bir ilişki içinde olduklarını rahatlıkla görebiliyoruz.
Makam, şan şöhretin olduğu yerde, para pulun gırla döndüğü, “ihale takipçiliğinin” alıp başını gittiği bir siyasi arenada bırakın da bir kaç vatan perverlik sözleri de edilsin, değil mi!
Benimki de iş yani!
****
İmamoğlu ve spor kulüpleri..
Malumunuz 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yaşanan “İstanbul dramı” devam ediyor.
Yapılan sayımlar sonrasında AK Parti adayı Binali Yıldırım’ın önünde bulunan CHP’li aday Ekrem İmamoğlu, İstanbul Belediye Başkanı gibi önce Anıtkabir’i ziyaret etti, ardından futbol kulüpleri ile her türlü diyaloğunu geliştirdi.
Önce Fenerbahçe’nin eski futbolcularından Can Bartu’nun cenazesinde Ali Koç ile poz veren İmamoğlu, ardından Beşiktaş-Başakşehir maçında tribündeki yerini alarak adeta şov yaptı.
Tribünler hep bir ağızdan “İmamoğlu” tezühüratları yaptı.
Öyle ya bildiğimiz İmamoğlu geçmişte FETÖ örgütünün haber kanalı olan Samanyolu TV’de futbol yorumculuğu yapıyordu.
En önemlisi de “3 Temmuz Fenerbahçe’ye kumpas” döneminde Aziz Yıldırım üzerinde Fenerbahçe’yi “şike yapmakla” suçluyordu.
Yani aradan 8 yıl geçti İmamoğlu bu kez o suçladığı Fenerbahçe ve kısmen Serdar Adalı’nın üstünden Beşiktaş’a vuruyordu.
Şimdi insan geçmişi bilip de bugün yaşananları görünce daha derin düşünmeye başlıyor.
Elbette kokusu çıkacak, ama Türkiye’yi yine çetrefilli bir dönemin beklediğini söyleyebilirim.
***
Suriyeli mülteciler...
Hani lafı açıldı mı “mangalda kül bırakmayız...”
İyi bir müslümanız, iyi bir ensarız en önemlisi millet olarak her başı sıkışana koşarız.
Ederiz de, yaparız türünden “havada kalan” laflar...
Ama içimizden çıkardığımız, oylarımızla Belediye Başkanlık makamına oturan “akl-ı evvel” biri çıkıyor ve Allah’ın bahşettiği rızkı keseceğini söylüyor.
Hem de ülkemizde, hanemizde misafir olan çoluk çocukların rızkını.
Ve en acısı da buna bazı yine akl-ı evvellerin de destek vermesi.
Ne diyelim Allah, feraset versin, en önemlisi de ıslah etsin.
Söyleyecek söz bulamıyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanları kandırmak, kandırıldığına inandırmaktan daha kolaydır. (Oscar Wilde)
