HANGİMİZİN ruh hali yerinde.
Hangimiz sabah uyandığında “işte bugün çok iyi ve sorunsuz yaşayacağım...” diyebilir.
İçinizden fısıldadığınızı duyar gibiyim; Hiç birimiz...
Herkesin bir uğraşı, bir meşekati var.
Sonradan “beklenmedik” çıkan problemler de cabası.
Toplumumuz artık sağlıklı davranamıyor.
Bırakın günlük yaşamayı, anlık yaşamaya dahi ayak uydurur hale geldik.
Her şey elinizde, cebinizde, dilinizde.
Her an hayat akışınızı değiştirebilirsiniz.
Ya da değiştirebilir birileri.
Siyasetin son sürat yokuş aşağı sürüklendiği günümüzde bu ülkenin vatandaşı olup da ruh halinin iyi olduğunu söylemek fazla iyimserlik olur
Yılın 365 günü mutlaka karşınıza yeni olaylar çıkıveriyor.
Terör mü dersiniz fazlası, siyasi kavgalar mı dersiniz yüz yıldır hiç bitmedi.
Spordaki şiddete ne dersiniz.
O değil mi zaten toplumu kamplara bölen, insanları birbirinden soğutan.
O takımlı, bu takımlı, sen şunu yaptın, ben bunu yapacağım feryat figanları.
Ne yazık ki ruh halimiz hiç de iyi değil.
Sıra kimlere geldi!?
ÜLKEMİZDE siyaset, ciddi oranda, şikâyet kültürü üzerinden yapıldı, yapılıyor.
“Söyleyecek sözü olmayanın yüksek sesle konuşması’’ gibi.
Bunun sonucunda da, “taraflar’’ arasındaki mesafe açıldı, en hayati konularda bile milli mutabakat sağlanamaz oldu.
İster istemez, üslup da buna göre şekillendi.
Çalışkanıyla, düzenbazıyla, emek harcayanıyla, kaytaranıyla, torpilcisiyle, dürüstüyle, efendisiyle, kavgacısıyla, samimi olanı ve iki yüzlüsüyle siyasetçilerimiz, aslında çoğu zaman bir ‘sayıdan’ ibaret olacaklar.
İçinde yer aldıkları sistem, fazlasına izin vermeyecek.
Pek çoğu hiç dert etmeyecek bunu, liderlerinin gereksinim duyduğu bir ‘sayı’ olmayı.
Eşyaları kullanma, insanları ise anlama kılavuzu vardır.
Anlayan, anlatır, aydınlatır. Anlamayan, aldatır.
İnsanları emanet bilmek icap eder.
Onları kullanmak yahut kullandırmak olmaz. Ancak, birlikte çalışmak.
“Menfaat düşkünü” olanlar, ellerine fırsat geçtiği andan itibaren, insan öğütme makinesine dönüşürler.
Çünkü; tehdit algıları farklıdır.
Tehlike, dışarıda değil, içeridedir. Maalesef, bu böyledir.
Bakalım günümüz siyasetinde yakın bir zamanda çalışmaya başlayan “öğütme makinası” Kaysei’de daha kimi-kimleri “dişlilerinin arasına” alarak tarih sayfalarına karıştıracak.
Bekleyip, göreceğiz...