Metin Kösedağ

Pardon unutmuşum!...

Metin Kösedağ

MALUMUNUZ 15 Temmuz hain darbe kalkışmasından sonra epeyce “at izi it izine” karışmıştı.
 
Birileri birilerini ispiyon etti, “fırsat bu fırsat” diyerek “FETÖ’nün pisliklerine” bir çok suçsuz günahsız insanı bulaştırmaya çalıştı.
Kısmen başarılı da olundu.
 
Süreç öyle bir süreçti ki, (afedesiniz) “it diye kapınıza” bağlamayacağınız “insan kılığındaki” mahluklar prim yapmaya başlamıştı.
 
Ne zaman ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “At izi it izine karıştı, bundan sonra şikayetler yazılı yapılacak...” dedi o zaman bu tür mahlukatların önü kesilmiş oldu.
 
Öyle ki, “Ben reisin adamıyım, beni burada görevlendirdi, temizlik yapacağım” diyenlerden tutun da herkese “kafa tutanlara” kadar bir sürü ne idüğü belirsiz tipler türemişti.
 
Hâlâ o tiplerden yok değil.
 
"...Pardon, bir anda gazeteci olmadığınızı unutmuşum!..."
 
Dedim ya “kapınıza it diye bağlamayacağınız” kişiler baya da pirim yapmıştı.
Suçsuz günahsız o kadar insanın günahına girdiler ki, savcı ve mahkeme hakimlerinin kafalarını bile karıştırdıkları olmuştu.
Allah’tan o süreç artık geride kaldı.
 
Adalet er geç yerini buluyor bulmasına da, yanarım bu tür “kanı bozukların” güzelim memlekette ne denli pirim yaptıklarına yanarım.
Gelelim konunun özüne.
 
Fatin Çağan ismini öyle ya da böyle etraflıca bir çevre iyi bilir.
15 Temmuz sürecinde yaşanan hadiseler sonrasında görevden uzaklaştırılmıştı.
Hatta bir süre tutuklu da kaldı.
 
Ama son kararname ile Türkiye’de görevine iade edilen “tek isim” oldu.
Fatih Çağan ile eski vali döneminde bir merhabalığımız vardı.
Efendi, saygılı düzgün karakterli bir arkadaşımız.
 
Yeniden haklarını kazanmış olmasından son derece memnun oldum.
Meslekatşımız Osman Çiftçi, önceki günki yazısında uzun uzadıya bu konuya değinmişti.
 
Hatta ihraç edilmeden görevine dönmeyi bekleyen eski meslektaşımız İbrahim Özçekiç konusunda da Vali Süleyman Kamçı’ya “neden görevine iade edilmiyor?” diye de telkinde bulunmuştu.
 
Önemli tespitler, altına imzamı atarım.
 
Yani bir meslektaşımızın hassasiyeti bu denli orta yerde dururken, özellikle Fatih Çağan ve buna benzer isimlerin gözaltına alındığı esnada “yakınlarına olan kinini” kusmak için o günlerde boy boy haberler yapanların “görevine iade” sonrasında hiç bir ses çıkarmaması da çok manidar.
 
İnsana sormazlar mı, o gün gazeteciydiniz de bugün değil misiniz!?.
Peki bu adamın mağduriyeti giderildikten sonra neden “gazeteciliği bir kenara bıraktınız...!?”
 
Pardon, bir anda gazeteci olmadığınızı unutmuşum!...
 
GÜNÜN SÖZÜ
 
İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır. Moğol Atasözü

Yazarın Diğer Yazıları