Metin Kösedağ

ÖNCE EDEB!

Metin Kösedağ

BİR bardak su ile iftarımızı açmak için sofrada dakikalarca sabırlı bir şekilde bekleyen bizler neden her şeyde aynı sabrı göstermiyoruz acaba.

Peşinen iğneyi kendime batırmak istiyorum.
Evde, işte, trafikte dahası her yerde insan neden bir anda hiddetleniyor durduk yere?...
Karşındaki yanlış yapsa da hiddetlenmemek bir erdem değil mi?..
Hele üsluplarımız…
Her durumda kendimizi yegâne çokbilmiş olarak gösterip, insanüstü bir üslupla karşımızdakini alt etmeye kalkışımız neden?
Evde, sokakta, TV başında, dahası her yerde aynı üslupla hükümranlık yapma çabamız neden?
Yılların eskitemediği sokaklardan geçerken acaba sormaz mıyız; bizden önce kimler geldi kimler geçti diye?
Düşünmez miyiz, biz de bir gün geçip gideceğiz bu diyardan diye?
Edebimizle yaşamak dururken, neden her alanda edebsizliği dizimizin üstüne kadar çekiyoruz.
Varoluşumuzun gurur kalesi değil mi bu edeb?!
*
Bu da nereden çıktı bu diyebilirsiniz.
Yıllar önce eski Atatürk Stadı’nda  (şimdiki Forum Kayseri’nin olduğu yerde) taraftarların arasında maç izliyorum.
Maç Erciyesspor’undu, yanlış hatırlamıyorsam rakip de Konya Mobella’ydı…
Sahada Erciyesspor’lu bir futbolcu, hem de takımın beyni, hatalı bir pas verdi. Bu hatayı birbirinin ardı sıra iki kez tekrarladı. 
Önümüzdeki 40-50 yaşlarında bir futbol sever (!) de ağza alınmayacak küfürler savurmaya başladı.
“Hoppaaa”, dedik.
Gerçekten oradaki birçoğunun yüzü kızardı havada savrulan küfürlerden. Hayatımda böylesi yakası açılmadık küfürleri ilk defa duydum desem abartmış olmam.
Hizasında oturan yaşlı bir amaca da ayağa fırlayıp, aynı hiddetle tepki gösterdi ve ortalık karıştı. Araya girenler iki tarafı da yatıştırdı.
Sonradan öğrendik ki, yaşlı adam sahada küfürü yiyen futbolcunun babasıymış…
Tabi ki sonradan özürlenmeler vs. ama iş işten geçmişti…
Ben diyeyim futbol maçı, siz anlayın saha dışı…
“Ehli arifan meclisinde aradım ittim tâleb
Her hüner makbuldür illâ illâ edeb”
 
SÖZDE DEĞİL...
FUTBOLDAKİ etebden bahsetmişken malumunuz Kayserispor’un durumu ortada.
Ligin ikinci yarısı için de sayılı günler var.
Ama ortada bir takım görünmüyor.
Başkan Berna Gözbaşı “bütün iyi niyeti” ile bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Ancak öyle bir “enkaz” ile karşı karşıya ki her gün yeni bir “alacaklı” türüyor.
Bunları bertaraf edebilmesi için de ciddi bir para gerekiyor.
Nazarı nisbetinde bir şeyler yapıyor yapmasına ama “tek başına” olamayacağını o da çok iyi biliyor.
Bütün herkesin “sözde” değil “maddi” anlamda destek vermesi gerekiyor.
Görünen o ki pek kimsenin elini cebine atacak hali yok(!).
Bir iki sazdan-sözden de öteye gidilemeyecek.
Olan ise Kayserispor’a olacak.
Hesabı ise kime sorulacak, elbette Berna Gözbaşı’na değil.
Sorulur mu, oda biraz zor olacak gibi!.
 
GÜNÜN SÖZÜ
Herkesin yardımlaştığı yerde 
işler yarım kalmaz.

Yazarın Diğer Yazıları