HİÇ kimse bu kadar kötü bir Kayserispor'u beklemiyordu.
Hele de şansının tuttuğu Konyaspor rakip olunca, "3 puan cepteydi..." havası
hakimdi.
Ama; futbol öyle bir şey ki, anında sizi alaşağı eder ve neye uğradığınızı şaşırırsınız. Nitekim öyle de oldu.
Ne yazık ki Kayserispor son dönemlerde en kötü oyunlarını kendi evinde oynamaya başladı.
Antalya maçında kötü oynamasına rağmen kazanmıştı.
Ancak Malatyaspor maçı dahil Konyaspor maçında da etkisiz bir futbol sergiledi.
Bu iki maçtan sadece 1 puan çıkarabildi.
Kaleci Lung'u çıkarın, gerisi "hayal kırıklığı..."
Ertuğrul Sağlam'ın da dediği gibi, "Hiç bu kadar kötü maçımız olmamıştı..."
Haklıdır, ne diyelim.
Ayağındaki topu nereye atacağını şaşıran, üç metredeki arkadaşına topu veremeyen bir Kayserispor takımı vardı sahada.
Böyle olunca da sonuç kaçınılmaz oldu.
Yani öyle bir maç oldu ki, "Hoca şunu yapsaydı, bunu yapmasaydı..." diyebileceğimiz bir durum yoktu.
O yüzden Konya galibiyeti, Kayserispor ise mağlubiyeti fazlasıyla haketti.
Bir de daha ligin 6. haftası geride kaldı. Bu takımın kötü oynamaya da hakkı olacak elbette.
Ancak taraftarıların "maç esnasındaki" tutumunu çok yadırgadım.
Maç oynanırken futbolcuları ıslıklayıp, protesto etmek "rakibin işini kolaylaştırmak" demektir.
Maalesef cumartesi günü Kadir Has'ta böylesi bir durum yaşandı. Oysa ki protestolar için maç sonu beklenebilirdi.
