ÖYLE bir milletiz ki, dünyada ikinci bir benzerimizi bulamazsınız.
İçeride bir birimizi yeriz ama, söz konusu “vatan, millet, bayrak” olunca hiç bir şeyi görmez olur gözlerimiz.
Kenetleniriz, sarılırız, birlik olur düşmana karşı dim dik dikiliriz.
Çünkü; bu millet yüz yıllarca çok acılar çekmiş, çok ihanetler görmüş.
Hepsinde de “birlikte mücadele ederek” bugünlere gelmiş.
Bu da milli ve manevi birlikteliğimizin ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.
Yüce dinimizle milli kültürümüz adeta bütünleşmiş ve dinimizin güzel prensipleriyle yoğrulmuştur.
“Sevgi, saygı ve fedakârlığın geliştirilmesinde”, toplum hayatımızın ahenkli ve sağlam bir şekilde devam ettirilmesinde, gençlerimizin hele hele çocuklarımızın yetiştirilmesinde, manevi değerlerimizin ve milli kültürümüzün katkısı yadsınamaz bir gerçektir.
Çünkü; genç neslimizin dini ve ahlaki değerlerden uzaklaşmaları, toplumsal olarak benimsediğimiz “örf ve adetlerimize” uymayan davranışları benimsemeleri, zararlı akım ve alışkanlıkların tuzağına düşmelerine yol açmaktadır.
Çocuklarımızı milli, dini ve kültürel değerlere uygun yetiştirmek, başta anne-baba, eğitimcilerimiz ve toplum olarak da hepimizin görevidir.
Yüce Yaradanımız manevi ve ahlaki prensiplere sahip çıkarak şahsiyetimizi, kimliğimizi korumamızı emretmiş ve şöyle buyurmuştur:
İşte bu din, benim dosdoğru yolumdur. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları, sakınasınız diye Allah size emreder. (En’am 153)
Sevgili Peygamberimiz (a.s.) de bizleri “ahlaki erozyona” neden olabilecek, ahlaki bütünlüğümüzü bozacak “başka milletlerin adetlerini” benimsemeyi ve uygulamayı yasaklamıştır.
Unutmayalım ki, bizi ayakta tutan, milli ve manevi değerlerimizdir.
"Kenetleniriz, sarılırız, birlik olur düşmana karşı dim dik dikiliriz."
Müslüman bir millet olarak, milli değerlerimize ve dini inançlarımıza ters düşen görüş, düşünce ve uygulamalar, kimler tarafından ortaya atılırsa atılsın, “bunlara itibar etmemek gerekir. “
Fikir ve inanç özgürlüğü, bu tür görüş ve iddiaların ortaya atılması için bir gerekçe olamaz.
Zira fikir ve inanç özgürlüğü, her akla geleni söylemeyi, toplumun birlik ve beraberliğini sarsacak iddiaalar ortaya atmayı değil, bilakis başkalarına faydalı olacak fikirler üretmeyi gerektirir.
“Dini ve milli değerlerimizle çelişen” başka kültürlerin örf ve adetlerini körü körüne taklit ve özentiden kaçınalım.
Her türlü seviyesizliğe, yozlaşmaya, çürümeye duyarsız ve seyirci kalmayalım.
Sözün özü; siyasi görüşümüz ne olursa olsun, “Fırat Kalkanı”nda olduğu gibi Afrin’e yapılan “Zeytin Dalı” operasyonunda da birlik ve beraberliğimizi çok net bir şekilde bütün dünyaya göstermiş olduk.
Bu da milletimizin geçmişinden günümüze kadar gelen “Milli ve Manevi ve Bütünlüğü”nden geldiğini asla unutmamamız gerekir.
GÜNÜN SÖZÜ
“Söz ilaç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır.” Hz. Ali (ra)