Metin Kösedağ

MİLLETVEKİLİ NASIL OLMALIDIR?

Metin Kösedağ

ÖNCELERİ toplumun “en saygın, en kültürlü” ve en bilgili insanları milletvekili adayı olurdu.
Günümüzde ise tam tersi.
 
Kimseyi küçümsemek veya yermek için söylemiyorum.
Sadece görünen tabloyu açıklamak istiyorum.
Bunu siz de takdir edersiniz.
 
Bu arada şunu da belirteyim ki elbette günümüzde her partide saygın milletvekilleri vardır.
Onlar daima başımızın tacıdır.
 
Eskiden toplum içersinde milletvekilinin apayrı bir yeri ve önemi vardı.
Eskiler bu saygının ifadesi ve göstergesi olarak “mebus” derlermiş.
Bu kavram dahi apayrı bir anlam katmaktadır.
Günümüz Büyük Millet Meclisi’nde yaşananları gördükçe de o “mebus” dediğimiz kişilerin pek de mebuslukla işlerinin olmadığına şahit oluyoruz.
 
Kavgalar, kürültüler, küfürler havada uçuşuyor.
Yani millet “vekilini” izlerken yerin dibine giriyor, ne yazık ki!...
Toplum önüne çıkıp, toplum önderi olacak kişinin her şeyden önce “dürüst” olması lazım.
Yiğit, güçlü, kuvvetli, gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen, sözüne güvenilen, sözünün eri ve korkmayandır.
 
Yani, dürüst olmayan bir milletvekili hangi unvanlara sahip olursa olsun, “hangi özgeçmişe sahip olursa olsun, kendini ifade edemeyecek, yalan söyleyebilecek, korkacak, sinecek, el öfeleyip, boyun bükecek.”
 
Vatandaşa efelenecek, bürokrata kükreyecek, kendine ihtiyaç duyan “yiğit olmayanlara” caka satacak ve milletvekili olduğunu sanacak.
 
Dürüst birinin bu yiğitliğini bilgiyle güçlendirmesi, dünyayı anlaması, kavraması ve bu anlayışla “yeni fikirler üretmek, yeni projeler geliştirmek” ve ülkeyi daha ileriye taşıyabilme bilgi birikimine sahip olması gerekir.
 
“Birikim” diyorum çünkü bilgi sonsuzdur.
 
Bu sonsuzluk içinden ne kadar alabilmişse o aldıkları, o kişinin birikimidir.
Bilgi birikimi az olanların yiğitliği, dürüstlüğü tek başına anlam ifade etmeyebilir.
Her vatandaşımızın bilgi toplama süreci farklıdır ancak yöntem ve sistemin getirdikleri biri birine benzer.
Yani aile, okul, çevre, üniversite, iş hayatı gibi devam eden süreçte biriktirilen bilgiler vardır.
Çoğunlukla bu süreçten elde edilen bilgilerle bir ömür geçirilir.
24 Haziran seçimleri yaklaşıyor.
 
Bir çok aday adayı ortaya çıkacak.
 
"Kayseri ithal aday istemiyor. Hele hele sadece 'kendine çalışanı' asla kabul etmiyor..."
 
Bilgi birikimine bakmadan, “temsil ettiği topluluğun sayısının farkında olmadan” ortaya çıkacakların daha önce yaşadığı hüsranların belki daha fazlasını bu süreçte yaşayabilirler.
 
Ancak öncellikle bu aday adayların makam, mevki ve para gücüne bakmadan “fadyalı” olabilicekleri taktirde bu göreve soyunmaları gerekmektedir.
 
Çünkü; geçmişten ve hal-i hazırda “ithal aday” olarak Kayseri’ye gelenlerin bugünkü durumu ortada.
O yüzden siyasi partiler aday belirlerken, artık çok daha ince eleyip sık dokuması gerekiyor. (TEKRAR)
 
GÜNÜN SÖZÜ
 
Başkalarının yolunda yürüyenler, ayak izi bırakamazlar. S.L.Braundon

Yazarın Diğer Yazıları