ESKİLER “Burası Türkiye...” diye çok kullanırdı bu lafı.
Yani denilmek istenen, “Burası Türkiye burada her an her şey olabilir. Sürpriz olarak görmeyin...” diye..
Siyaset arenası yeniden ısındı.
“MİT TIR’ları görüntülerinin yayınlanması” davasında CHP İstanbul Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve hakkında tutuklama kararı verildi.
Tutuklanan Berberoğlu Maltepe Cezaevi’ne konuldu.
Bu olay siyaset arenasında yeni hareketlenmelere neden oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi, sine-i millete dönmek yerine yine sokaklara döküldü.
17-25 Aralık sürecini bilmeyeniniz yoktur.
MİT TIR’larının çevrilerek ifşa edilmesi bir anlamda Türkiye’yi “Teröre destek vermekle” itham edip, uluslararası arenada zor duruma düşürmek için yapılmış “organize” bir operasyondu.
O günleri çok iyi hatırlıyoruz, bugün firarda olan bir çok gazeteci (!) silsile yolu ile basına sızdırılan olayı çarşaf çarşaf haberleştirmişlerdi.
Yani milli bütünlüğü, Türkiye’nin iç meselelerini düşmana yansıtmak için yapılan bir algı operasyonuydu.
Ve burda bir grup basın mensubu da o gün işin en önemli ayağı olarak görev almıştı.
Özellikle FETÖ’ye ait yayın organlarında 24 saat çarşaf çarşaf haberler yapılıp, önemli bir algı oluşturulmuştu.
Hem içeride hem de dışarıda.
Gazeteci kisvesi altında Türkiye’ye ihanet eden bir çoğu şimdilerde firari.
Kimi Amerika’da kimi Almanya’da kimi dünyanın bir başka ülkesinde.
Gelelim Milletvekili Enis Berberoğlu’na.
Berberoğlu da o dönemde gazetecilik yapıyordu.
Ama aynı Berberoğlu daha sonra CHP’den milletvekili seçilerek meclise girdi.
Mahkeme heyeti, Berberoğlu’nun HTS kayıtları, Can Dündar’ın kitabında geçen beyanları dolayısıyla işlediğinin sabit olduğu anlaşılan suç dolayısıyla hükmolunan cezasının haddi itibarıyla, kaçacağı ve saklanacağı hususunda somut emarelerin bulunması nedeniyle tutuklanmasını kararlaştırdı.Mahkeme heyeti, sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezası mahkumiyetinin sonucu olarak seçme, seçilme ve diğer siyasi haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verdi.
Yani mahkeme ortada bir suç var diyor.
Hem de işlenen suçta “kasıt” var diyor.
Sonuç olarak, işlenen suçta kasıt varsa, vatanın bölünmez bütünlüğüne ihanet ediliyorsa bu kişi Enis Berberoğlu değil kim olursa olsun cezasını bulmalı.
Burada siyasilere büyük görevler düşüyor. Gerçek anlamda belge, bilgi olmadan sırf “siyasi kirlilik” ve “Adalet kavramını” küçük düşürmek için yapılacak en ufak hareket ülkeye ve millete zarar verecektir.
GÜNÜN SÖZÜ
Baca eğri de olsa duman doğru çıkar