Dünyada en çok paranın döndüğü alanların başında spor kulüpleri geliyor. Birçok branşta faaliyet gösteren kulüplerin bütçesinin belki de yüzde 90’ından fazlası ise futbola harcanıyor.
Üstelik bu paranın nereden geldiği, nereye harcandığı ve kimlerin bu kadar büyük paralara hükmettiği de pek kimse tarafından sorgulanmıyor.
Son yıllarda İngiltere, Çin, Rusya ve Arap kulüplerinin futbola yatırdıkları paralar adeta dudak uçuklatıyor.
Milyon dolarları bulan bonservis bedelleri ile transfer edilen futbolcular, satın alınan futbol kulüpleri ve altyapılara yatırılan paraların haddi hesabı yok.
Bu tabloya rağmen dünya genelinde kulüplerin çok büyük bölümünün “batakta” olduğu belli oluyor.
UEFA’nın mali yaptırın kararlarına bakıldığında, bu durum açıkça görülebiliyor.
Türkiye’de de durum bundan farklı değil.
Hem Süper Lig kulüpleri hem de alt liglerde mücadele eden takımların hepsi, borç batağında. 4 büyükler olmak üzere hepsinin neredeyse giderleri, gelirlerinin iki katını aşmış durumda. Bu nedenle çeşitli cezalar alıyor, transfer yasaklarıyla karşı karşıya kalabiliyorlar.
Bizim ülkemizde de diğer ülkelerde olduğu gibi bu alan çok denetimsiz.
Milyon dolarların döndüğü spor alanının çok büyük bölümünün yasal statüsü sadece dernek.
Dernekler kanununa tabi olan kulüplerin birçoğu yasal boşluklardan yararlanan art niyetli insanların elinde borç batağına düşüyor ve yıllar içerisinde kapanıp gidiyor.
Bunun birçok örneğini her yıl görüyoruz ama buna rağmen köklü, kalıcı bir çözüm arayışı yok ne yazık ki…
Üç veya dört kulüp, borçsuz olduğunu açıklıyor. Onun dışındaki kulüplerin hepsinin borcu gırtlağı aşmış durumda.
Ligde kalmak, taraftarı memnun etmek için hepsi kesenin ağzını açıyor ve bütçelerini zorlayarak birçok transfer yapıyorlar.
Belki günü kurtarıyorlar ama geleceklerini ipotek altına alıyorlar.
Son olarak Ziraat Bankası kulüplerin borçlarını yapılandırmaya başladı.
Ama bunun da çözüm olmayacağı çok açık.
Çünkü bu kadar büyük paraların olduğu alanlar, ne yazık ki ehil olmayan insanların elinde bulunuyor.
Her gelen biraz daha borç bırakıp, bir sonrakine devrediyor.
Üstelik kötü yönetenlerden hesap bile sorulmuyor.
Bu şekilde devam ederse, başta 4 büyükler olmak üzere tüm futbol kulüpleri birkaç yıla kalmaz batacak zaten…