FUTBOL sahaları erkekliğin aynası mı?
Bir hafta önce aklıma takılan bir konuyu yazmadan edemeyeceğim.
Yer: Kadir Has Stadyumu
Kayserispor - Alanyaspor maçı.
Maç başlamadan 10 dakika önce, rakip takım sahadayken arka tarafta oturan bir delikanlı başladı “küfür” atağına.
Ve yanımdaki yeğenimin, “Amca bunlar neden küfür ediyor” şeklindeki serzenişi.
Bir amca olarak 10 yaşındaki yeğenimin oldukça anlamlı sorusuna karşılık bulamayan “çaresizliğim”.
Daha da kötüsü, üniversite öğrencisi olduğunu tahmin ettiğim ve toplum nezdinde “kültürlü” olduğu düşünülen körpecik gençlerin içinde bulunduğu durumdan duyduğum “üzüntü”.
Biz spor yazarları sahada ne olup bitmiş, oyunun gücü, teknik direktör, hakem, futbolcu vs. gibi saha içi konularla ilgileniriz genelde. “Küfür de sahanın içinde ama niye yazmıyoruz” diye düşündüm bir an, “niye kamuoyu yaratamıyoruz bu konuda?”
Futbol sahaları toplumun aynasıdır, küfür ise o toplumun kanayan en büyük tarasıdır.
Ve bundan duyduğum “pişmanlık.”
Erkekliğin şanından mıdır, toplumsal bir şiddet güdüsünün bir şekilde dışarıya taşmasından mı, yoksa “maça eğlenmek için gidilir, eğlenmek için de küfür edilebilir” düşüncesinden mi çözemedim ama hani “yöneticiler toplumun aynasıdır” denir ya, artık “sahalar da toplumun aynası” buna kanaat getirdim.
Yönetici kademesinde her türlü insan var, sağcısı solcusu, Alevisi, Kürdü, Çerkezi, saygılısı, saygısızı, okumuşu, çapkını... Ama bir genel geçer yargımız var. Sahada da her kesimden insan var, o mezunu bu mezunu, hırsızı, memuru, takım kaptanı, belediye başkanı hadi bizi de es geçmeyelim gazetecisi. Ve yargımız: “sahada küfür mutlaka olur.”
Niye olur? Tiyatroya da eğlenmek için gidiyor insanlar, küfür ediyorlar mı? Tiyatro vb. sanatların futboldan izlencelik anlamda nasıl bir farkı var?
Hadi biri spor dalı diğeri sanat dalı diyelim, atletizmi izleyen niye küfür etmiyor ya da buz patenini? Onlar da spor. Hatta daha ileri gidip bir iddiada daha bulunmak gerekirse basketbol izleyicisi bile bu kadar küfretmiyor. Peki bu niye?
Basketbol sahaları futbol sahalarından farklı ise ya da diğer spor dallarının sahalarından, “sahalar da toplumun aynası” görüşü de çürüyor doğrudan.
O halde “futbol sahaları erkekliğin aynası” ortaya çıkan tek ihtimal bu.
Bilgi denizi google’dan çok ineceledim, “erkekler neden küfreder”i. Bilimsel bir açıklama bulamadım, yazılan tek şey, “erkekler küfreder” şeklindeki fikir birliği. Doğru erkekler küfreder, çünkü ilk öğretilen küfürdür.
Biz değil miyiz, babalar olarak erkek çocuklarımız küfrettiğinde gurur duyan, ve aynı erkek çocukları değil mi yeğenimizin yanında küfrettiğinde rahatsız olduklarımız? Tüm toplum tarafından “küfretmek erkekliğin şanındandır” diye pohpohlananlar da bizleriz, pohpohlayanlar da.
Ama, madem yaptık ceremesini çekeceğiz diyemeyeceğim. En azından yeğenimden aynı soruyu bir daha işitmemek için. Kalemini silah olarak kullanmak da gazeteciliğin şanından ise, silahı doğru yere yöneltmek için bundan sonra sahanın içinde görüneni yazmakla da yetinmeyeceğim.
Hatta bütün spor yazarları olarak hep birlikte yetinmeyelim, yetinmemeliyiz...
Çünkü “küfretmek erkekliğin şanından” olduğu sürece, “erkekliğin aynası futbol sahaları” bizi böyle yansıtacak. O nedenle erkekliğin şanını da, aynasını da kurtarmak için, “futbol sahalarında küfüre hayır” demek için hep birlikte kalem oynatmanın zamanı geldi de geçiyor...
O nedenle “futbol sahalarında küfüre hayır!..”
GÜNÜN SÖZÜ
İyi bir ağaca sarılan, gölgesiz kalmaz.