AMERİKA Birleşik Devletleri'nin "siyonist İsrail" lehine aldığı "Kudüs" kararı hiç de sürpriz gelmedi bana. Çünkü; ABD'nin son dönemlerdeki İslam devletlerine karşı "kini nefreti" ayyuka çıkmaya başladı.
Bunların başında da Türkiye geliyor. Türkiye ne zaman bir adım atsa karşısında ABD'yi görmeye başladı. Onlar diyor ki, "Ben bu dünyanın ağabeyiyim. Ben ne dersem o olur, Benim dışımda kendi başına hareket edemezsin. Ayar veremezsin. Dizayn işine karışamazsın. Ben ne istersem ona uymak zorundasın... v.s."
Ama; Türkiye artık o "eski Türkiye" değil. öyle her denilene boyun eğecek durumda değil. Gerektiğinde en sert yanıtını verebilecek durumdadır. Bu yüzde de rahatsızlıkları ondan geliyor. Vize krizi çıkardılar olmadı, ambargo koymaya çalıştılar olmadı. Reza Zarrab kozunu sahneye koydular yine olmadı.
Şimdi de Kudüs kozunu attılar ortaya. Tüm dünyanın itirazlarına rağmen. Bu adım sadece Türkiye'ye karşı değildir. Bütün İslam alemine karşıdır. Müslümanlara topyekün savaş ilanıdır. Bunu iyi okumak ve idrak etmek gerekiyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan bütün partilerin ortak kararnameye imza atması da bunun ne derece önemli olduğunun en önemli işaretidir. Evet; bu ülkede görüşler farklı olabilir, yaşantılar farklı olabilir ama; milli ve manevi değerlere saldırı olduğunda "yek vücut" hareket edileceği çok iyi bilinmelidir. Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi'nin itirazlarına rağmen böylesine bir kararı alıp, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımak ABD'nin ne kısa ne de uzun vadede işine yaramayacaktır.
Washington yönetiminin aldığı tek taraflı karara tepki yağıyor. Uluslararası toplum Müslüman dünyasında büyük öfkeye neden olan kararın ardından hemen devreye girdi. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'dem Donald Trump'ın kararına karşı açıklamalar geldi. Ancak bu açıklamalar sadece kağıt üzerinde kalmamalı. Gerekirse Birleşmiş Milletler nezdinde yaptırımlar uygulanmalı.
“Aslında meselenin altında İslam düşmalığı yatıyor”
İsrail-Filistin meselesine ilişkin geçmiş yaklaşımların barış sürecini çözüme ulaştırmadığını savunan ABD liderinin, "Bu, barış sürecini ileri taşımak ve kalıcı bir barışa ulaşmak için geç kalınmış bir adım" demesi de Donald Trump'ın "ruh halini" ortaya koyuyor. Daha önce yazmıştım; yineliyorum. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasını "akıllı" Mihail Gorbaçov yapmıştı. Umarım ABD'nin dağılması da "Deli Donald Trump" tarafından gerçekleştirilir.
GÜNÜN SÖZÜ
Acele giden, ecele gider. Anonim