DÜNYAYI sarsan Koronavirüs (Covid-19) “hayatı olumsuz yönde etkilemeye” devam ediyor.
İnsanlık tarihi belki de “en büyük kayıplarını” yaşıyor.
Süper güçler denilen ülkeler virüs ile baş edemedikleri gibi “büyük panik içine de girmiş” durumdalar.
Yıllardır neredeyse “parmak ısırarak baktığımız” bu ülkelerdeki insanlık namına görüntüler ise dehşet verici.
Kazılan çukurlara ölenlerin cesetleri iş makineleri ile gömülürken, o büyük (!) tabir edilen ülkelerin aslında ne denli acziyet içinde olduklarını da görme fırsatımız oldu böylece...
Peki Covid-19 salgınından sonradan yeni dünya düzeni nasıl oluşacak, insanlık tarihi nasıl etkilenecek, ekonomi eski düzenine ne kadar sürede dönecek?...
Geçen günlerde IMF, halihazırda pandemiden dolayı yaşanan “ekonomik çöküşün”, 1930’da görülen dünya ekonomik krizinden daha derin olduğunu açıkladığına göre, düzelme yakın görülmüyor.
Ama elbette her krizde olduğu gibi bu krizi de “fırsata çeviren ülkeler ve şirketler” olacak.
Belki söylendiği gibi AB dağılacak, Amerika süper güç apoletini çıkaracak ama yerini yeni figürlere bırakacak.
Ve görünen o ki, Çin ve Rusya’nın yanı sıra Türkiye’nin de yıldızı parlayacak.
Özellikle Uzak Doğu ülkeleri cazibe merkezi olacak.
Yanı sıra Kazakistan ve Özbekistan gibi ülkeler başı çekecek.
Latin Amerika ülkelerinde ise sürpriz gelişmeler yaşanacak.
Bundan sonra belki de, sıkıntıların merkezinin İtalya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler olduğunu görecek bu gözler.
Ama tabi ki bunlar birer varsayım…
Ancak, bunlar her ne kadar varsayım olsa da, Covid-19 sonrasında yeni “bir dünya düzeni” kendiliğinden ortaya çıkacak.
Ve bu değişiklik sürecinde elini çabuk tutan bu düzenin en büyük söz sahibi olacak.
Yılan hikayesi mi, Tren hikayesi mi?
ÇAĞIN en iyi taşımacılık buluşu sayılıyor hızlı tren...
Bu gidişle biz “Kayserililer uzun bir süre daha tanışamayacağız” bu buluşla.
Gerçi buluşmak için savaş veriyor muyuz, o da muamma…
Her dönemde gündeme gelir, vatandaş konuşur, siyasiler üstünden geçer ama sonuç “atı alan Üsküdar’ı geçer.”
Sivas geçti, Yozgat da geçti, yakında Karaman da geçecek… Kayseri yine bekleyecek…
Bakalım bu “hızlı tren filmi” daha kaç kez daha restore edilip gösterime girecek?
Gerçi bu aşamadan sonra izleyici bulur mu, o da muamma!!!
Kanunlar herkes için var!
SOKAĞA çıkma yasağının ilk gününde İstanbul’da yaşanan hadise eminim ki herkesi derinden üzmüştür.
Ülkemizin böylesi bir olayla gündeme gelmesi hoş değil. Ancak böylesi günlerde herkesin “daha sağ duyulu” davranması gerekiyor.
Elbette polis de görevini yaparken “toplum piskolojisini” gözardı etmemeli, vatandaş da “uyma zorunluluğu” olduğu kaide, kuralları çiğnememeli.
İzlediğimiz görüntüler pek hoş değil, ancak bir kanun-kural varsa herkes de harfiyen uymak zorundadır.
Belediye Ekmek Fabrikası...
HAFTA sonunda “iki günlük sokağa çıkma yasağı” uygulandı.
Bu yasak beraberinde bazı tartışmaları da getirdi.
Büyükşehir Ekmek Fabrikası (BEF) özelinde eki başkan Mustafa Çelik ile mevcut başkan Memduh Büyükkılıç arasında kıyaslamalara gidildi.
Özellikle bazı meslektaşlarımız da bu konuya çanak tuttu.
BEF’in kurulması Mustafa Çelik dönemindeki en akıllı yatırımdı belki de. Ancak bunu şimdi gündeme getirip eski ile yeniyi kıyaslamak ne kadar doğru, tartışılır.
Söz konusu tartışmalarla sanki Memduh Büyükkılıç BEF’e karşıymış algısı oluşturulmaya çalışıldı.
Bu kıyaslamaları yapacaksanız BEF üzerinden değil, daha farklı konular üzerinden yapın da biz de ciddiyetinizi, ya da iyi niyetinizi görelim.
Mesela belediyedeki “yatırımlardan ve borçlanmalardan” başlayabilirsiniz. Aynı süreler baz alınarak kim ne kadar borçlanma ya da yatırım yapmış, işte kıyaslamalar bu minvalde yapılmalı…
Sosyal medyada millete hakaret edenler tespit edilmeli...
10 NİSAN akşamı İçişleri Bakanlığı’nın ilan ettiği “sokağa çıkma yasağı”nın eleştirilebilir tarafları var, ancak gerekli bir durumdu.
Çünkü; hafta sonunda bütün insanlar bağ, bahçe ve piknik alanlarına gitmeye hazırlanıyordu. Bunun önüne geçmek için de böylesine bir karar alındı. İçişleri Bakanlığı da gerekeni yaptı.
Zamanlamasını eleştirebiliriz ancak “dışarı çıkan vatandaşa hakaretler yağdırmak da neyin nesi!...”
Özellikle bazı akl-ı evellerin sosyal paylaşımlardaki hakaretleri cezalandırılmalı, yanlarına kâr bırakılmamalı.
En önemlisi de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu “sırf zamanlamadan” dolayı istifaya çağırmak da pek akla, mantığa yatan bir durum değildi.
GÜNÜN SÖZÜ
Zorluklara hükmeden
kolaylıklara ulaşır.
(Hz. Ali)
