SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca’nın “Kendi OHAL’inizi ilan edin” sözü eleştiriyle karşılandı: “Devlet kendi üzerine düşeni yapmıyor da, sorumluluğu vatandaşın mı?” cümleleri havada uçuştu.
Evet, hasta olup olmamanın sorumlusu bizzat kendinsin.
Devlet ancak sokağa çıkmamanla ilgili gerekli düzenlemeleri yapar, kural koyar.
Uygulayıcı konumda olan da ‘devlet’ değil, tek tek bireylerdir.
Tanımlandığı biçimiyle ‘vatandaşlık’, bir ülkedeki politik kurumların parçası olmak manasına geliyor.
Demek ki, parça olduğuna göre ortada bir bütün ve işleyiş var. Bu bütün halindeki işleyişin aksamadan devam edebilmesi için de parçalara düşen görevler var.
Normal zamanda, “Her şeyi devletten beklemeyelim.” diyenlerin, böyle anlarda “devletçi” olmaları şaşırtıcı.
Sayın Bakan sizlere, “Biz devlet olarak bir şey yapamayız, herkes kendi başının çaresine baksın.” dese, anlaşılır bir eleştiri.
Ama ortada öyle bir durum da yok. Denmek istenen, “Biz devlet olarak gerekli tedbirlerimizi alıyoruz ama sizler vatandaş olarak bu tedbirlere uymadığınızda hiçbir şeyin anlamı kalmaz.”
Yani, evde kalacağız, suya sabuna dokunacağız, mecburî durumlarda dışarı çıkacaksak maske ve eldiven takmaya dikkat ederek, sosyal mesafeyi koruyacağız.
Politikaları eleştirmek istiyorsak da, daha mantıklı eleştiriler bulacağız.
Medya da bir virüs…
Kendi yaptığım işi eleştirmek gibi olacak ama doğrusu bu.
Bu süreçte vatandaşa yapılan en büyük kötülüklerden biri de, özellikle ekranlara işi bilen bilmeyen herkesin çıkarılması, sosyal medyada da yine işi bilen bilmeyen herkesin bir şeyler paylaşması oldu.
Gerçi devam da ediyor.
Dünya bu illetle ilk kez karşılaştığına göre, zaten birilerine doğrudan ‘Covid-19’ uzmanı diyebilmek şu anda mümkün değil ama bu işin bilimini yapanların yapmayanlara göre daha mantıklı açıklamalar yapacağını söylemek de gayet mümkün.
Adam ya da kadın, bilimin yanında geçmemiş, ispatlanmamış yöntemlerden söz ediyor ekranda.
Bilim insanı ama doğrudan alanı değil, o da ekranda.
Soru sormayı ve araştırmayı bırakıp bilimsel yargılarda bulunan sözümona gazeteciler de ekranda.
Haliyle vatandaş ne yapsın?
Delinin biri bir kuyuya taş atar da, akıllılar çıkaramaz hesabı; aklı başında birkaç gazetecimiz, bilim insanımız var da, koltuğumuza rahatça yaslanabiliyoruz.
GÜNÜN SÖZÜ
Bir anlık tefekkür, bin yıl ibadetten hayırlıdır. (Hz. Muhammed ( s.a.v))
