GÖRSEL anlamda tek kelime ile muhteşemdi.
Gündüz kulübün resmi ürünlerinin satışının yapılacağı mağazanın açılışı ile başlayan “Yeni Sezona Merhaba” etkinlikleri geceyarısına kadar devam etti.
Özellikle Kadir Has Stadyumu’nun yeni ihtişamı muhteşem olmuş.
Şimdi stadın içine girdiğinizde “Burası Kayserispor’un evi” diye kendi kendinize söylenmeden edemiyorsunuz.
Şehirin takımına sahip çıkması, yönetimin taraftarların her istediğini yapması, yapılan transferleri bir yana bırakacak olursak yapılan organizasyona bir kaç eleştirim olacak.
Birincisi; sanatçı diye getirilenlerin tribünleri pek tatmin etmediğine şahit olduk.
Çevre illerden bir takım hazırlık maçı için davet edilseydi daha çok ilgi toplardı diye düşünüyorum.
Çünkü; oraya gelen bir çok insan takımı görmek için gelmişti.
Sanatçı diye sahne alan ve “Playback” yaparak binlerce lirayı cebine indirenler “gecenin en kötü tarafı” olarak hafızalarımıza kazındı.
İkincisi kötü taraf ise; yönetim, teknik heyet ve futbolcuların zifiri karanlıkta sahneye çıkarılmasıydı.
Kimin kim, olduğu belli olmayan ve kötü ses düzeninden ne denildiği anlaşılmayan bir durum söz konusuydu.
Neyse ki; her şeye rağmen Kayseri yıllar sonra yeni sezona güzel bir açılışla merhaba dedi.
Artık sezonun başlamasını bekliyoruz
Sumudica ve ekibinin bundan sonrası için yeni bir karne ile karşımıza çıkacağı haftalar geldi çattı.
Galatasaray ile başlayacak olan ligdeki ilk 5 hafta çok önemli.
Sumudica’nın hazırlık maçlarındaki sistemleri açıkçası beni tedirgin etti.
Takıma 3-5-2 ve 4-5-1 sistemlerini yerleştirmeye çalışıyor.
Ancak özellikle 3’lü savunma konusundaki ısrarına pek anlam veremedim.
Çünkü; üçlü savunma sistemlerini Barcelona düzeyindeki takımlar yapıyor.
Onların defans blokundaki oyuncular da Mascerano ayarındaki isimler oluyor.
O yüzden ağır isimlerden kurulu Kayserispor defansına en uygun sistemin 4’lü savunma olduğunu düşünüyorum.
Tabi ki son kararı Rumen teknik adam verecek.
Umarım, yanılırım.
Bir de işin taraftar kısmı var.
Yapılan transferler, oluşturulan sinerji her geçen gün olumlu bir şekilde büyüyor.
Ve bunun bozulmaması gerekiyor.
Özellikle Kadir Has’taki maçların tamamında tribünlerin dolması gerekiyor.
Sonuçta Belediyelerden tutun da kulüp yönetimine kadar herkes ne gerekiyorsa harfiyen yerine getiriyor.
Biz Kayserililere düşen ise “bizahmet” gidip tribünleri doldurmak kalıyor.