KOCAELİ’nde oğluna okul idaresi tarafından istenen “pantolonu alamayan dar gelirli bir babanın intihar ettiği” haberi tüm Türkiye’de büyük yanı uyandırdı.
Birkaç gün boyunca sosyal medya ve haber bültenlerinin en çok konuşulan konusu olan bu olay, duyanların yüreğini dağladı.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı birkaç gün sonra açıklama yaparak, olayın “pantolon alamama ile ilgisinin olamadığını söz konusu babanın psikolojik sorunları bulunduğunu” belirten bir açıklama yaptı.
Ama yine de bu olay nedeniyle okulların ve bazı okul idarelerinin yaptığı uygulamalar kamuoyunda uzun süre tartışıldı.
Hiç şüphe yok ki Türkiye’nin “en sorunlu alanı” eğitimdir.
Yıllardan beri bir türlü eğitimde sağlıklı bir yol haritası çizilemedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan da AK Parti iktidarı döneminde en çok zorlandıkları konunun eğitim olduğunu çeşitli vesilelerle vurguladı.
17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde bu kadar Milli Eğitim Bakanı’nın değişmesi de bunun göstergesi olsa gerek.
"Piyasada çok ucuza bulunabilecek mazlemeler, 'yönlendirilen mağazalar' tarafından çok fahiş fiyatlara satılabiliyor."
Yeni Hükümet sistemi ile birlikte göreve gelen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, tüm eğitim camiasının umudu olsa da kısa sürede bu kadar büyük sorunları çözmesi zaten mümkün görünmüyor.
Bir kere şunu kabul etmek gerekir ki 2000’li yıllardan önce ile şimdiki dönem arasında ciddi farklar var.
Eskiden sırf kitap alma işi bile başlı başına bir kargaşaydı.
Hem öğrenciler hem de veliler, birkaç hafta boyunca bunun stresini yaşarlardı.
Aile bütçesine de önemli külfet getiren bu uygulama, AK Parti ile birlikte sonlandırıldı.
Şimdi öğrenciler okula başladıkları ilk haftada, kitapları sıralarının üzerinde bulabiliyorlar.
Okulların fiziki durumları da eskisinden kat be kat iyi.
Ama asıl sorun, “fiziki açıdan gerçekleştirilen iyileşmenin, eğitimin içeriğine yansıtılamaması.”
Nitelikli eğitim, nitelikli bireylerin yetişmesi konusunda hâlâ çok ama çok mesafe kat edilmesi gerekiyor.
Devlet okullarında “serbest kıyafet” uygulamasına geçilmiş gibi gözükse de okulların tamamına yakını, “bir firma ile anlaşıp, velileri oradan kıyafet almaya yönlendiriyor.” Bu uygulama bazı durumlarda istismarı da beraberinde getiriyor.
Yine bazı kırtasiye malzemelerinin alımı konusunda da belli başlı firmalara yönlendirmeler oluyor.
Piyasada çok ucuza bulunabilecek malzemeler, “yönlendirilen mağazalar” tarafından çok fahiş fiyatlara satılabiliyor.
Okul servisleri bakımından da çözülmesi gereken problemler her zaman oluyor.
Bu sorunların köklü bir çözümü yok mu?
Elbette var: Kaliteli eğitim, kaliteli insan.
GÜNÜN SÖZÜ
”İnsan, eğitilmesi zorunlu olan tek yaratıktır.” (Immanuel Kant)