Metin Kösedağ

İdeoloji bitti, çıkar siyaseti!

Metin Kösedağ

ÜLKE siyaseti geçmişten günümüze şekil değiştirdi.

Siyaset anlayışı değişirken siyasî profiller de değişti.

 Kimi “hiç haketmediği kadar” yıllarca saltanat sürdürdü, kimi “hiç acımadan” kısa sürede alaşağı edildi.

Eskiden toplum psikolojisi çok farklıydı.

Örneğin, 80 ve 90’lı yıllarda radyoların egemen olduğu bir dönemde “Anadolu insanı” ‘rey’ini verirken siyasetçinin ses tonuna ve konuşma üslûbuna göre hareket ederdi.

Belki de çoğu rey (oy) verdiği siyasetçiyi yolda görse tanımazdı. Her şey bir umut uğruna yapılırdı.

 En önemlisi de çok çabuk ikna olurdu “Anadolu insanı”...

O zamanki umutla şimdiki farklıydı. O zaman ülke sağlam bir geleceğe adım atsın diye oy verilir, “kişisel menfaatlar” arka plana atılırdı.

Yani ne ideoloji vardı, yani “kişisel çıkar” ve “bireysel beklenti”...

Ama şimdi devir değişti, seçenekler çoğaldı. Öyle çoğaldı ki, neredeyse birey sayısı kadar seçenek ortaya çıktı.

Kitle iletişim araçları da değişti.

Değişen yapısıyla siyasîler 24 saat evimizde, cebimizde...

Kimi merak ediyorsanız anında nete girip, bütün şeceresini görebiliyorsunuz.

Tabi ki bu durum bir siyasiye entegre olmanıza izin vermiyor.

Kimi kendinize yakın hissederseniz ya da birey olarak “çıkar” elde edebilecekseniz onu seçme olasılığınız artıyor.

Yani parti, ideoloji ikinci plana atılıyor.

İş, aş, makam ve mevki daha ağır basmaya başlıyor.

Kişisel menfaatler, ülke menfaatinin önüne geçmiş oluyor.

Öyle ki, yeni nesil bunu çok daha iyi (!) yapmaya başladı.

 Masabaşı iş, küçük bir ünvan herşeylerine yetmeye başladı.

Gerisi umrunda bile değil...

Kişisel çıkarlar, ülke çıkarlarının önüne geçince; bir yerlere gelebilmek için “iktidarın doğrultusunda fikir beyan etmek” işin en kestirme yolu oldu.

Bir anlamda bu yol insanlarımızın en çok tercih ettiği yol olmaya başladı.

Bir de başına buyruk tipler var: adam siyasetçidir, siyasi tavrını pekala açıklayabilir ve tercihi doğrultusunda demeçler verebilir, propaganda yapabilir.

Bundan daha doğal bir şey de olmaz.

Öbür yandan eski ya da yeni anayasadan hiçbir haberi yoktur, ne olur ne değişir kafa bile yormaz ama şu anki siyasi güç doğrultusunda fikir beyan eder.

Hedeflediği bir makam vardır ya da devletle bir iş yapma beklentisi vardır, birdenbire cengaver kesilir sanki ondan bir düşünce bekleyen ya da soran varmış gibi...

Özellikle her seçim dönemlerinde böylesine isimlere o kadar çok rastlıyoruz ki, inanın bizler dahî artık şaşıp kalıyoruz.

Dün A partisi diyen, bugün B partisi ile yatıp kalkmaya başlıyor.

Başta da dedim ya, artık günümüzde ne parti, ne de her hangi bir ideoloji kaldı.

Kestirme yol neresiyse, herkes oraya hücum etmeye başladı.

Ne diyelim; Allah sonumuzu hayretsin...

Yazarın Diğer Yazıları