ÜLKE siyaseti geçmişten geleceğe bir çok ismi barındırmıştır.
Kimine “hiç haketmediği kadar” yıllarca saltanat sürdürmüştür, kimini de “hiç acımadan” kısa sürede alaşağı etmiştir.
Eskiden toplum piskolojisi çok farklıydı.
80 ve 90’lı yıllarda radyoların egemen olduğu bir dönemde “Anadolu insanı” rey’ini verirken siyasetçinin ses tonuna ve konuşma üslubuna göre hareket ederdi.
Belki de bir çoğu rey verdiği siyasetçiyi yolda görse tanımazdı.
Her şey bir umut uğruna yapılırdı.
En önemlisi de çok çabuk ikna olurdu Anadolu insanı...
Amaç, yeter ki gelecek adına bir adım atılsın diye “kişisel menfaatler” arka plana atılırdı.
Yani edeoloji vardı, yani amaç vardı.
Ama şimdi devir değişti, seçenekler bireye indi ve sayısı da giderek çoğaldı.
Bugün hemen hemen bütün siyasiler 24 saat evlerimize, çeplerimize girebiliyor.
"Dün A partisi diyen, bugün B partisi ile yatıp kalkmaya başladı."
Kimi merak ediyorsanız anında nete girip, bütün seceresini görebiliyorsunuz.
Tabi ki bu durum da bir siyasiye endegre olmanıza yetmiyor.
Kimi kendinize yakın hissederseniz, veya birey olarak “ufak çıkarlar” elde edebilecek biriyse o zaman ona tabi olma olasılığınız çok daha ön plana çıkmış oluyor.
Parti, ideoloji ikinci plana atılıyor.
İş, aş, makam ve mevki daha ağır basmaya başlar.
Kişisel menfaatler, ülke menfaatinin önüne geçmiş olur.
Öyle ki, yeni nesil bunu çok daha iyi (!) yapmaya başladı.
Masabaşı iş, küçük bir ünvan herşeye yetmeye başladı.
Gerisi umrunda bile değil.
Kişisel çıkarlar, ülke çıkarlarının önüne geçince; bir yerlere gelebilmek için şu anki egemen olan “iktidarın doğrultusunda fikir beyan etmek” işin en kestirme yolu olmuş.
Bir anlamda bu yol insanlarımızın en çok tercih ettiği yol olmaya başladı.
Bir de başına buyruk tipler var.
Mesela; adam siyasetçidir, siyasi tavrını pekala açıklayabilir ve tercihi doğrultusunda demeçler verebilir, propaganda yapabilir.
Bundan daha doğal bir şey de olmaz.
Öbür yandan eski ya da yeni Anayasadan hiçbir haberi yoktur, ne olur ne değişir kafa bile yormaz şu anki siyasi gücün doğrultusunda düşünce bildirir.
Hedeflediği bir makam vardır ya da devletle bir iş yapma beklentisi vardır, birdenbire cengaver kesilir sanki ondan bir düşünce bekleyen ya da soran varmış gibi...
Öyle ki, özellikle her seçim dönemlerinde böylesine isimlere o kadar çok rastlıyoruz ki, inanın bizler dahi artık şaşıp kalıyoruz.
Dün A partisi diyen, bugün B partisi ile yatıp kalkmaya başlıyor.
Başta da dedim ya, artık günümüzde ne parti, ne de her hangi bir ideoloji kaldı.
Kestirme yol neresiyse, herkes oraya hücum etmeye başladı.
Ne diyelim; Allah sonumuzu hayretsin.
GÜNÜN SÖZÜ
Politikacıların %90’ı kalan %10’a kötü şöhret veriyor.
Henry A. Kissinger